Atık Sulardan Cilt Bakım Ürünü: Aizome’un Wastecare İnovasyonu

Atik sulardan cilt bakim urunu 1

Atık sulardan cilt bakım ürünü üretmek kulağa ne kadar sıra dışı gelse de, Japon-Alman girişimi Aizome bu fikri hayata geçiren ilk marka oldu. Tekstil sektörü için doğal ve bitki bazlı boyalar geliştiren şirket, fabrikasında oluşan bitki temelli atık suları, yeni bir cilt bakım ürünü olan Wastecare’e dönüştürerek sürdürülebilirliğe bambaşka bir yorum getirdi.

Geleneksel tekstil üretim süreçleri; toksik kimyasallar, zararlı boyar maddeler ve büyük miktarda su tüketimi ile çevreye ciddi zararlar veriyor. Ancak Aizome, bu soruna bitkisel temelli ve biyolojik yöntemlerle çözüm üretmeye çalışıyor. Şirket, 140 yılı aşkın süredir kullanılan indigofera tinctoria bitkisinden elde edilen doğal boya tekniklerini modernize ederek, üretimden çıkan “atık suyu” yeniden formüle edip insan cildiyle uyumlu bir bakım ürünü haline getirdi.

Aizome’un geliştirdiği Wastecare, endüstriyel atıklardan üretilen ilk cilt bakım ürünü olma özelliği taşıyor. Şirketin Ar-Ge süreçlerinde fark ettiği şey ise tekstil boyalarında kullanılan bitkilerin şifa verici etkileriydi. Antioksidan, antienflamatuar ve ağrı kesici özelliklere sahip bu bitkiler, yalnızca kumaşa değil, insan cildine de fayda sağlıyor.

Tekstil Boyalarından Cilt Ürününe: Wastecare Nasıl Üretildi?

Atık sulardan cilt bakım ürünü
Atık sulardan cilt bakım ürünü

Aizome’un Wastecare ürününün çıkış noktası, şirketin geliştirdiği yeni bitki bazlı boya teknolojisi. Geleneksel boyama tekniklerinde, kumaşlara renk verirken apre adı verilen ve solmayı önleyen kimyasallar kullanılır. Ancak bu kimyasallar hem doğaya hem de cilde zarar verebilir. Aizome, bu kimyasalları kullanmadan ultrasonik teknolojiyle bitki moleküllerini kumaşa bağlamayı başardı.

Bu süreç sonucunda elde edilen atık su, yalnızca bitki özleri ve su içeriyor. Şirket, bu atık suları analiz ederek içinde yer alan faydalı bileşenleri tespit etti ve bunları yeniden formüle ederek kozmetik ürününe dönüştürdü. Özellikle indigo yaprağı içeriği, cilt üzerinde yara iyileştirme ve yatıştırma etkileri sağlıyor.

Wastecare böylece yalnızca bir yan ürün değil, aynı zamanda tekstil üretiminin kendisinin sürdürülebilir bir çıktısı haline geldi. Şirketin açıklamasına göre bu yaklaşım, hem atık yönetimi hem de fonksiyonel kozmetik üretimi açısından bir ilk.

Atık Sulardan Cilt Bakım Ürünü Wastecare Güvenli mi? Cilt Teması için Test Süreçleri

wastecare 1

Aizome, tekstil sektöründen gelen bir marka olmasına rağmen, Wastecare ürününü piyasaya sürmeden önce eko-toksikolojik ve kozmetik güvenlik testlerinden geçirdi. Atık suyun yapısında hiçbir toksik kalıntı bulunmadığı gibi, ciltle temasa tamamen uygun olduğu bilimsel olarak da onaylandı.

Özellikle hassas cilt tipleri ve bitki içeriklerine duyarlı bireyler için test edilen ürün, endüstriyel atık statüsünde olmasına rağmen, geleneksel kozmetik ürünlerinden daha doğal ve temiz içerikli çıktı. Ürünün üretim süreci şeffaf şekilde belgelendiği gibi, ürün ambalajında da bileşenlerin tamamı yer alıyor.

Bu yaklaşım, yalnızca çevreye değil, tüketiciye de şeffaflık sağlıyor. Aizome bu noktada, Wastecare’in atık olarak başlayan ama bakım ürünü olarak hayat bulan bir “sosyal deney” olduğunu ifade ediyor.

Sürdürülebilirlik Sadece İçerikte Değil: Ambalajdan Markaya

Wastecare’in yalnızca içeriği değil, dış ambalajı da sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak tasarlandı. New York merkezli tasarım stüdyosu Workbyworks tarafından geliştirilen ürün ambalajı, geri dönüştürülmüş cam ve karton kullanılarak üretildi.

Ürünün adı da bilinçli olarak seçilmiş: Wastecare, “Atığı önemse” anlamına gelen çift anlamlı bir kelime oyunu taşıyor. Marka kimliği, ürünün mesajını yalnızca içerikte değil, görsel dünyada da sürdürüyor.

Tanıtım kampanyası ise Almanya merkezli kreatif ajans Serviceplan ile yürütülüyor. Bu kampanyada odak, atığın yeniden değer kazanabileceği fikrini yaymak ve tekstil ile kozmetik sektörlerinin sürdürülebilirlik kesişimini vurgulamak.

Benzer içerikler için tıklayın.

Önceki Yazı

Türk Telekom İnternet Zammı: 1 Temmuz’da Fiyatlar Yükseliyor

Sonraki Yazı

Bitki Bazlı Hijyenik Ped: Fluus’un Suda Çözünebilen Çevre Dostu Yeniliği