RTÜK Sözcü TV Cezası: 10 Günlük Yayın Durdurma Kararı

RTÜK Sözcü TV Cezası

RTÜK Sözcü TV cezası, Türkiye yayıncılık tarihinde benzeri görülmemiş bir yaptırımla kayıtlara geçti. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Sözcü TV’nin yayınını 10 gün süreyle durdurma kararı aldı. Bu karar, yalnızca televizyon yayınını değil; YouTube ve diğer dijital mecraları da kapsıyor. Gerekçe ise Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protestoların kanalda canlı yayınlanması ve bunun toplumu kışkırtıcı bir içerik olarak değerlendirilmesi oldu.

Bu ağır yaptırım, kamuoyunda ifade özgürlüğü, bağımsız medya ve sansür tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Yayıncılık tarihine geçen bu karar, özellikle medya özgürlüğü açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

RTÜK’ün Gerekçesi: “Toplumu Kin ve Düşmanlığa Tahrik”

RTÜK’ün resmi açıklamasına göre, ceza 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin (b) bendine dayanıyor. Bu madde, “ırk, din, dil, cinsiyet, sınıf ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez” hükmünü içeriyor. RTÜK, bu hükmün Sözcü TV tarafından tekraren ihlal edildiğini belirterek, Nokta Atışı adlı programdaki yayın nedeniyle 10 günlük yayın durdurma cezası verdi.

Karar metnine göre ceza, 23 Mart 2025’te saat 19:59’da yayınlanan içerik nedeniyle verildi. Bu tarihten itibaren Sözcü TV ekranında yalnızca şu metin yer alacak:

“Yayınımız, RTÜK’ün 27.03.2025 tarihli ve 2025/13 sayılı toplantısında alınan 17 no’lu kararı uyarınca 10 gün süreyle durdurulmuştur.”

Karar aynı zamanda kanalın YouTube başta olmak üzere diğer dijital platformlardaki içerik üretimini de kapsam dışı bırakmıyor. Böylece Türkiye’de bir televizyon kanalına yalnızca yayın değil, dijital içerik üretimi açısından da en ağır yaptırımlardan biri uygulanmış oldu.

Sözcü TV’den Tepki: “Bu Karartma Bizim Işığımızı Söndüremez”

Kararın ardından Sözcü TV ve Sözcü Medya Grubu’ndan kapsamlı bir açıklama geldi. Yayın durdurmanın nedeninin, protestoları canlı yayınlamaları olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “doğruları öğrendiğiniz Sözcü TV’nin ekranı 10 gün boyunca karanlıkta kalacak” denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“RTÜK, SÖZCÜ TV’ye İmamoğlu protestolarının canlı yayınlanması nedeniyle bugüne dek görülmemiş bir ceza verdi. Bu gece yarısından itibaren doğruları öğrendiğiniz SÖZCÜ TV’nin ekranı 10 gün boyunca karanlıkta kalacak! Ancak bilinmelidir ki bu karartma, bizim ışığımızı söndüremez.”

Basın özgürlüğünün önemine vurgu yapılan metinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Basın milletin müşterek sesidir” sözlerine atıf yapıldı. Sözcü Medya Grubu, bu süreci “tarihi bir sansür” olarak nitelendirdi ve bağımsız habercilik anlayışından ödün vermeyeceklerini duyurdu.

Yayıncılıkta Dönüm Noktası mı?

RTÜK Sözcü TV cezası, sadece bir kanalın yayın durdurulmasıyla sınırlı bir gelişme değil. Bu karar, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve bağımsız medya adına çok daha büyük bir kırılmayı işaret ediyor olabilir. Çünkü ilk defa bu ölçekte bir ceza hem televizyon yayınına hem de dijital mecralara aynı anda uygulanıyor.

Basın meslek örgütleri, sosyal medya kullanıcıları ve medya izleyicileri arasında büyük tepki toplayan bu gelişme, şu soruları gündeme getiriyor:

  • Türkiye’de yayıncılık ve basın özgürlüğü hangi sınırlar içinde sürdürülebilecek?

  • Dijital medya da geleneksel medya kadar sıkı denetim altına mı alınacak?

  • RTÜK’ün kararları yargısal denetime açık mı olacak?

Bu soruların kısa vadede değil, uzun vadede Türkiye’de medyanın geleceğini belirleyebileceği belirtiliyor. Özellikle seçim dönemlerine yaklaşırken bu tür yaptırımların daha da sıklaşabileceği endişesi kamuoyunda hâkim.

Kamuoyunun Tepkisi: Sansür Mü, Yasal Düzenleme Mi?

RTÜK’ün bu kararına karşı farklı kesimlerden farklı yorumlar geliyor. Kimilerine göre bu, bir sansür örneği; kimilerine göreyse yasal çerçevede atılmış doğru bir adım. Ancak ortak payda, bu kararın tarihi bir örnek olduğu yönünde birleşiyor.

Kimi hukukçular, RTÜK’ün bu derece kapsamlı bir ceza yetkisinin, özellikle dijital platformlara da yayılması konusunda hukuki sınırların yeniden çizilmesi gerektiğini savunuyor. Öte yandan medya uzmanları, bu tür kararların kamuoyunda ters etki yaratabileceğini ve izleyicilerin farklı mecralara kaymasına neden olabileceğini belirtiyor.

RTÜK Sözcü TV Cezası, Medyada Yeni Bir Dönemin Habercisi mi?

RTÜK Sözcü TV cezası, yalnızca bir medya kuruluşunun yayın durdurması değil; aynı zamanda Türkiye’de yayıncılık anlayışının, ifade özgürlüğünün ve dijital içeriklerin geleceğinin yeniden tartışılmasına neden olan bir olay. Kararın siyasi ve toplumsal etkileri önümüzdeki günlerde daha da belirginleşecek gibi görünüyor.

Sözcü TV’nin yayın karartması 10 gün sürecek, ancak bu 10 günün etkisi çok daha uzun sürebilir.

Benzer içerikler için tıklayın.

Önceki Yazı

Save The Duck, ABD Artistik Buz Pateni'nin Resmi Dış Giyim Partneri Oldu

Sonraki Yazı

Teknosa NOX Istanbul İşbirliği: 2025’te Yaratıcı İletişimde Yeni Dönem Başladı