Amplification of the Senses Chair, Seul’de Han Nehri kıyısına yerleştirilen ve doğa seslerini yükselterek kullanıcıya benzersiz bir duyusal deneyim sunan bir sokak mobilyasıdır. Sandalye, şehir yaşantısının stresinden uzaklaşmak isteyen bireyleri, nehrin sesi ve ağaçların hışırtısıyla yeniden doğayla buluşturuyor. Bu özel tasarım hem işlevsel hem de sürdürülebilir yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Seul yerel yönetimi tarafından hayata geçirilen bu proje, yalnızca çevresel değil, psikolojik bir iyileşme aracı olarak da değerlendiriliyor.
Şehir yaşamında sakinlik ve sessizlik neredeyse lüks haline gelirken, Han Nehri boyunca yerleştirilen bu akustik sandalyeler, kullanıcıya yönlendirilmiş bir meditasyon deneyimi sunuyor. Tasarımcı Eun Whan Cho’nun ifadesiyle, bu sandalye, “bu kirli şehirde doğayı hissedebileceğiniz birkaç yerden biri” olan Han Nehri’nin potansiyelini ortaya çıkarıyor. Sandalyenin akıllı formu sayesinde şehir gürültüsünden izole olunuyor ve kullanıcının yalnızca nehirle ve doğayla baş başa kalması sağlanıyor.
Doğa Seslerini Yükselten Bir Sokak Mobilyası
Amplification of the Senses Chair, sıradan bir oturma biriminden fazlası. Arka kısmında yer alan megafon biçimli yapı, doğa seslerini fiziksel olarak yönlendirerek işitme duyusunu aktif hale getiriyor. Bu, tıpkı konuşulanı daha iyi duymak için elini kulağına götürmek gibi basit ama etkili bir fikirden yola çıkıyor.
Bu mobilya, bir tür kamusal ASMR deneyimi yaratıyor. Kuş cıvıltılarını, nehir suyunun akışını ve rüzgarla hışırdayan yaprakları çok daha yoğun hissettiriyor. Sandalyeye oturduğunuzda çevrenizi görmenizi engelleyen form, görsel olarak da izole bir alan oluşturuyor. Böylece kullanıcının dikkat dağıtıcı unsurlardan uzaklaşması, anı yaşaması ve doğayla daha içten bir bağ kurması sağlanıyor.
Geri Dönüştürülmüş Plastik Atıklardan Üretiliyor
Bu özel mobilya yalnızca duyuları harekete geçirmiyor; aynı zamanda çevresel sorumluluk taşıyor. Sandalye, Seul çevresinden toplanan geri dönüştürülmüş plastik atıklardan üretilmiş. Bu atıklar ayıklanıyor, küçük parçalara ayrılıyor, reçineyle karıştırılarak kalıplarda şekillendiriliyor. Reçinenin sertleşmesiyle birlikte ortaya çıkan parçalar, sandalyeleri oluşturacak biçimde bir araya getiriliyor.
Projenin plastik atık toplama çalışmaları 2018 yılında başlamış. Bu sürdürülebilir üretim modeli, yerel atıkları yeniden kamusal alana kazandırıyor. Aynı zamanda kent halkının geri dönüşüm konusunda farkındalığını artırıyor.
Seul yönetimi, 2026 yılına kadar Han Nehri boyunca bu sandalyelerin yaygınlaştırılmasını hedefliyor. Bu sayede hem doğal alanlarda dinlenme alanları çoğalacak hem de daha fazla atık geri dönüştürülmüş olacak.
Duyusal Tasarımın Kentsel Önemi

Amplification of the Senses Chair, şehir içi stresin azaltılması ve zihinsel sağlığın desteklenmesi için yaratılmış bir araç. Görme, işitme, dokunma gibi duyulara hitap eden bu tasarım, günümüz kent planlamasında eksik kalan bir ihtiyaca cevap veriyor: hissetmeye izin veren alanlar yaratmak.
Tasarımcı Eun Whan Cho, bu sandalyenin sıradan bir şehir mobilyası değil, doğayla iletişime geçmek isteyen bireyler için bir arayüz olduğunu söylüyor. Sandalye formu, teknolojik bir cihaz gibi çalışıyor; ama aslında çok basit fiziksel ilkelerle duyuları yeniden çerçeveliyor. Bu yönüyle hem kamusal sanat hem de deneyim tasarımı olarak değerlendirilebilir.
Amplification of the Senses Chair, yalnızca bir oturma alanı değil; doğayla yeniden bağlantı kurmanın, şehirde bir anlığına durup nefes almanın yaratıcı bir yolu. Geri dönüştürülmüş plastik malzemeden üretilmiş olması, bu deneyimi çevresel sorumlulukla birleştiriyor. Seul gibi büyük ve kalabalık bir şehirde bile, bireye doğanın içindeymiş hissi yaşatan bu sandalye, hem tasarım hem de sosyal etki açısından örnek alınası bir girişim.
Gelecekte daha fazla şehirde bu tür duyusal alanların artması, hem doğayla bağımızı hem de toplumsal refahı artıracaktır.
Benzer içerikler için tıklayın.