HANTECH'ten Türkiye’de Yeni Atılım: Ticari Klimalar İçin İlk Reklam Kampanyası Geldi!

Alman teknoloji devi HANTECH, 2025 yılı sonunda 200 milyon euro global ciro hedefiyle büyüme planlarını hızlandırırken, Türkiye pazarındaki ürün gamını genişletiyor. Şirket, bu kapsamda ticari klima segmentine de adım attı ve bu önemli gelişmeyi, dikkat çekici bir reklam kampanyasıyla duyurdu.

“HANTECH ile Ritmini Serin Tut!” sloganıyla hayata geçirilen kampanya, sadece bir ürün tanıtımı değil; aynı zamanda markanın Türkiye pazarına verdiği önemin ve yaratıcı iletişim gücünün de altını çiziyor. Reklam filmi, dans ve iklimlendirme teknolojisini metaforlarla buluşturuyor ve markanın yaşam konforuna katkısını estetik bir anlatımla sunuyor.

Kampanyanın Kalbinde: Sanat ve Teknoloji Buluşması

HANTECH’in ilk reklam kampanyası, güçlü bir sanatsal vizyona sahip bir ekibin imzasını taşıyor. Yönetmen koltuğunda, film ve çağdaş sanat alanındaki çalışmalarıyla tanınan Kadir Öztoksoy oturuyor. Reklam filminde, sahne sıcaklığıyla mücadele eden bir dansçının serinleme arayışı, teknolojik bir çözümle buluşuyor ve bu buluşma görsel olarak etkileyici bir anlatıma dönüşüyor.

Kampanyanın başrolünde, İtalyan dansçı Stella Sonetti yer alıyor. Sonetti’nin sahnedeki performansı, koreograf Can Tohma tarafından tasarlandı. Fiziksel zorluklar, estetikle birleşiyor ve markanın iklimlendirme teknolojisinin sağladığı rahatlama metaforik olarak izleyiciye aktarılıyor.

Bu yaratıcı anlatı, yalnızca Türkiye’de değil, aynı zamanda Almanya ve Hırvatistan gibi Avrupa ülkelerinde de ekranlara taşınacak. Böylece kampanya, HANTECH’in Avrupa pazarındaki marka algısına da katkı sağlayacak.

HUNi ile Türk-Alman İş Birliği

Kampanya sürecinde HANTECH, pazarlama faaliyetlerini Türk-Alman kökenli kreatif ajans HUNi ile birlikte yürüttü. Ajansın kampanyaya yaklaşımı, kültürler arası bağları kuvvetlendiren, modern ve etkileyici bir anlatı diliyle şekillendi.

Reklamın künye bilgileri de sürecin ne kadar çok yönlü bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Kampanyanın sanat direktörlüğünü Berç Çankar, kreatif sürecini ise Can İsmailoğlu üstlendi. Müşteri ilişkilerinden sorumlu direktör Fatih Uçak, dijital stratejiyi yöneten isim ise Mete Kır oldu.

Marka tarafında Ebru Zengin, sosyal medya yönetiminde ise Dilek Kılınç görev aldı. Prodüksiyon sürecinde ise Nazlı Öztoksoy ve Mustafa Karadeniz yapımcı olarak yer alırken, post prodüksiyon HUNi Prodüksiyon ve Cutter ekibi tarafından tamamlandı.

Bu kapsamlı iş birliği, HANTECH’in Türkiye pazarına yalnızca bir ürünle değil, güçlü bir marka iletişimiyle girdiğinin de altını çiziyor.

28 Ülkede Etkinlik, Türkiye’de Derinleşme

HANTECH, şu an 28 ülkede faaliyet gösteren büyük bir teknoloji şirketi. Klima, beyaz eşya, elektronik ürünler ve enerji çözümleri alanlarında yılda yaklaşık 25 milyon ürün sirkülasyonu gerçekleştiren şirket, Almanya, Türkiye ve Hong Kong merkezli operasyonlarını entegre yapıda sürdürüyor.

Türkiye genelinde 180 bayisi bulunan marka, artık ticari klimalar alanında da çözüm sunarak yerel pazardaki etkisini artırmayı hedefliyor. Bu yeni segment, sadece satış anlamında değil, aynı zamanda B2B müşteri ilişkileri ve kurumsal projeler açısından da büyüme fırsatları sunuyor.

HANTECH’in bu adımı, global büyüme stratejisine paralel şekilde yerel pazarlarda dikey uzmanlık geliştirme politikasının da bir örneği. Türkiye’nin dinamik ve büyüyen iklimlendirme pazarında söz sahibi olmak isteyen marka, kampanya yatırımlarıyla bu hedefini görünür kılıyor.

HANTECH ile Serinlik Sadece Bir Hissiyat Değil, Bir Deneyim

Bu yeni kampanya, iklimlendirme teknolojisinin yalnızca bir ihtiyaç değil; yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir deneyim olarak sunulması açısından önem taşıyor. Dansçı Stella Sonetti’nin performansı üzerinden verilen bu mesaj, marka ile kullanıcı arasında duygusal bir bağ kurmayı hedefliyor.

“HANTECH ile Ritmini Serin Tut!” sloganı ise yalnızca fiziksel serinliğe değil, hayattaki akışa, ritme ve dengeye de gönderme yaparak markanın yeni dönem vizyonuna işaret ediyor.

HANTECH, teknolojiyle sanatı bir araya getiren bu kampanya sayesinde sadece ürün tanıtımı yapmakla kalmıyor, duyusal bir marka algısı yaratmayı da başarıyor.

HANTECH’in Türkiye’de başlattığı bu yeni dönem, sadece ürün portföyünün genişlemesiyle değil, aynı zamanda markanın kullanıcıyla kurduğu bağın güçlenmesiyle dikkat çekiyor. Sanat, teknoloji ve yerel pazar dinamiklerini bir araya getiren bu yaklaşım; HANTECH’i sıradan bir üretici değil, deneyim odaklı bir yaşam markası haline getiriyor.