Çalışmak İstemeyeceğiniz 5 Teknoloji CEO’su: Zirvede Ama Zorlayıcı

Teknoloji

Çalışmak istemeyeceğiniz teknoloji CEO’ları, başarıları kadar zorlu liderlik tarzlarıyla da adından söz ettiriyor. Dışarıdan bakıldığında parıltılı kariyerlere ve milyar dolarlık şirketlere sahip bu yöneticiler, perde arkasında çalışanlarına karşı uyguladıkları baskıcı yöntemlerle gündeme geliyor.

Amazon’dan SpaceX’e, Snap Inc.’ten Theranos’a kadar pek çok büyük markanın arkasındaki isimler, disiplinli olmanın ötesinde sert, duygusuz ve hatta zaman zaman aşağılayıcı yaklaşımlarıyla dikkat çekiyor. Bu yazımızda, çalışanlarının ifadelerine dayanarak çalışmak istemeyeceğiniz 5 teknoloji CEO’sunu mercek altına alıyoruz.

1. Jeff Bezos: Yüksek Standartların Ötesinde Baskı

Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, sadece dünyanın en zenginlerinden biri değil; aynı zamanda en talepkâr yöneticilerinden biri olarak da biliniyor. Şirket içinde yapılan açıklamalara göre Bezos, sorunları doğrudan çalışanlarına e-posta ile bildiriyor ve çözümünü mutlaka o çalışandan bekliyor. Hatalar ise ciddi yaptırımlar doğurabiliyor.

Forbes tarafından paylaşılan bilgilerde, Bezos’un çalışanlarına aşağılayıcı sorular sorduğu ortaya çıkıyor. “Tembel misin yoksa beceriksiz mi?” gibi ifadeler, bir liderin ötesinde, baskı uygulayan bir yönetici portresi çiziyor.

Amazon gibi dev bir şirkette çalışmak isteyenler için bu tür detaylar, karar vermeden önce bir kez daha düşünülmesi gereken unsurlar hâline geliyor.

Jeff Bezos

2. Elon Musk: Başarının Bedeli Duygusuzluk mu?

Tesla ve SpaceX’in patronu Elon Musk, teknolojide çığır açsa da iş ortamındaki davranışları nedeniyle sık sık eleştiriliyor. Çalışanlarının ifadelerine göre Musk, projeleri plansızca değiştirebiliyor, ekipleri habersiz yönlendirebiliyor ve özel hayatlarına saygı göstermeyebiliyor.

Örneğin, bir roket gecikmesi nedeniyle SpaceX yöneticilerine, eşlerinin yanında bağırdığı biliniyor. Ayrıca Musk’a e-posta ile proje başarılarını ileten çalışanlar yalnızca “Tamam” gibi tek kelimelik yanıtlar alıyor. Bu da çalışan motivasyonunu düşüren bir başka unsur.

Musk ile çalışmak demek, yüksek stres, tahmin edilemeyen yönetim tarzı ve düşük takdir görme ihtimali anlamına geliyor.

3. Evan Spiegel: Diktatörce Bir Yönetim Anlayışı

Snapchat’in CEO’su Evan Spiegel, genç yaşta ulaştığı başarıya rağmen iş kültürüne dair eleştirilerin merkezinde. Sızan bilgilere göre Spiegel, yöneticilerin ve çalışanların görüşlerine değer vermeyen, yalnızca kendi kararlarını uygulayan bir lider.

Şirket içinde onunla fikir ayrılığına düşen üst düzey yöneticilerin istifa ettiği; Spiegel’in çalışanlarını yetersizlikle suçladığı ve baskıcı bir tutum sergilediği belirtiliyor. Bu da Snap Inc. içinde huzursuz bir çalışma ortamına yol açıyor.

Çalışmak İstemeyeceğiniz Teknoloji CEO’ları, Kültürü Nasıl Şekillendiriyor?

Çalışmak istemeyeceğiniz teknoloji CEO’ları, sadece bireysel olarak zorluk çıkarmakla kalmıyor; aynı zamanda şirket kültürünü de olumsuz etkiliyor. Elizabeth Holmes örneğinde olduğu gibi, tüm şirket yapısı bir kişinin kontrol manyaklığına dayanabiliyor. Theranos’ta çalışanlar haftalık 100 saate kadar çalışmaya zorlanıyor, özel hayatlarına müdahale ediliyor ve güvenlik görevlileri tarafından tuvalet molalarına kadar izleniyordu.

Aynı şekilde Tim Armstrong da AOL çalışanları için oldukça zor bir liderdi. Bir konferansta çalışanlara bağırması, doğum yapmış kadınları alaya alması gibi olaylar; iş yerinde mobbing ve toksik liderliğin tipik örneklerinden biri olarak görülüyor.

Bu tür yönetici profilleri, işveren markasını da uzun vadede olumsuz etkiliyor. Çalışanlar mutsuz, baskı altında ve sürekli tehdit altındaysa, şirketin üretkenliği ve inovasyon kapasitesi de zamanla düşüyor.

4. Elizabeth Holmes: Bilim Maskesi Altında Bir Baskı Düzeni

Bir dönemin en parlak girişimcilerinden biri olan Elizabeth Holmes, Theranos adlı sağlık girişimiyle milyonlarca dolarlık yatırım almayı başardı. Ancak içeriden gelen bilgiler, şirketin iç işleyişinin tam anlamıyla bir kontrol sistemine dönüştüğünü ortaya koydu.

Çalışanlar, Holmes’un ketum tavrı ve uzun mesai beklentilerinden şikayetçiydi. Her görevlinin onun kadar fedakârlık göstermesi isteniyor, bunun aksini yapanlar ya dışlanıyor ya da psikolojik baskıya maruz kalıyordu.

Theranos’un batışıyla birlikte Holmes’un kariyeri de sona erdi. Ancak ardında birçok mağdur çalışan ve örnek bir “ne yapılmamalı” hikâyesi bıraktı.

Elizabeth Holmes 1

5. Tim Armstrong: Soğuk, Hesapçı ve Sert

AOL’un eski CEO’su Tim Armstrong, çalışanlarının gözünde neredeyse robotik bir figür. Aldığı işten çıkarma kararlarını anında duyurması, çalışanları topluluk önünde küçük düşürmesi ve alaycı tavırları, onunla çalışmayı çekilmez hâle getiriyordu.

Konferanslar sırasında katılımcılara bağırması ya da kadın çalışanların özel durumlarını alaya alması, Armstrong’un neden bu listeye dahil edildiğini açıkça gösteriyor.

Başarı Her Zaman İlham Verici Değil

Bu içerikte yer alan CEO’lar, başarılarıyla tarihe geçseler de çalışanları için bu başarıların bedeli oldukça yüksek. Çalışmak istemeyeceğiniz teknoloji CEO’ları, şirket yönetiminin sadece sonuç değil, süreç odaklı olması gerektiğini; iyi bir liderin yalnızca vizyoner değil aynı zamanda insani yönünün de güçlü olması gerektiğini kanıtlıyor.

Bir CEO’nun şirketine kattığı değer kadar, çalışanlarına gösterdiği saygı ve adalet duygusu da değerlendirilmelidir. Aksi hâlde, zirvede olmak bile sürdürülebilir başarı için yeterli olmayabilir.

Benzer içerikler için tıklayın.

Önceki Yazı

Pixel Watch'a Adaptif Şarj Özelliği Geliyor: Pil Sağlığına Yeni Dokunuş

Sonraki Yazı

Oxford Bilim İnsanları Karanlıktan Işık Üretmeyi Başardı