Meta ve Google siyasi reklam kararı ile Avrupa Birliği genelinde yeni bir dijital reklam dönemi başlıyor. Teknoloji devleri, AB’nin Ekim ayında yürürlüğe girecek olan yeni siyasi reklam düzenlemesi nedeniyle siyasi içerikli reklam yayınlamayı durduracaklarını duyurdu. Kararın arkasındaki gerekçe ise düzenlemenin uygulanamaz, karmaşık ve belirsiz bulunması.
Meta ve Google’ın bu adımı, hem reklamverenler hem de kullanıcılar açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Avrupa’daki seçim süreçlerinin dijital mecralardaki görünürlüğü azalabilirken, platformlar da reklam gelirlerinde önemli bir değişiklikle karşı karşıya kalacak.
Meta ve Google Siyasi Reklam Kararı Neden Alındı?
Meta, geçtiğimiz hafta yayımladığı resmi blog yazısında Avrupa Komisyonu’nun yeni düzenlemesi hakkında net bir duruş sergiledi. Şirket, “Siyasi Reklamcılıkta Şeffaflık ve Hedefleme” yasasının (TTPA), reklam platformları için süreci fazlasıyla karmaşık ve hukuki olarak muğlak hale getirdiğini belirtti. Meta, bu şartlar altında Avrupa’da siyasi reklam yayınlamaya devam etmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Google da benzer gerekçelerle kararını duyurdu. Şirket, yeni yasa gerekliliklerinin operasyonel zorluklar doğurduğunu ve hukuki belirsizlikler taşıdığını ifade ederek Ekim 2025 itibarıyla Avrupa genelinde siyasi reklamları durduracağını açıkladı.
Bu gelişmeler, büyük teknoloji şirketlerinin regülasyon baskısıyla nasıl şekil değiştirdiğini ve reklam politikalarında keskin dönüşler yaşandığını gösteriyor.
Yeni Yasa Ne Getiriyor?
Avrupa Birliği tarafından 2024 yılında kabul edilen yeni düzenleme, siyasi reklamların çok daha şeffaf biçimde yayınlanmasını zorunlu kılıyor. Yasaya göre:
-
Reklamların açıkça “siyasi reklam” etiketi taşıması gerekiyor.
-
Sponsoru, ilişkili olduğu seçim ya da referandum bilgisi, hedefleme yöntemi ve reklamın maliyeti şeffaf biçimde sunulmalı.
-
Hedefleme amacıyla yalnızca kullanıcının açık rızası alınmış veriler kullanılabilecek.
-
Irk, etnik köken, siyasi görüş gibi hassas kişisel veriler reklam hedefleme amacıyla kullanılamayacak.
TTPA (Transparency and Targeting of Political Advertising), kullanıcı mahremiyetini koruma ve dezenformasyonla mücadele amacıyla oluşturulmuş olsa da, teknoloji devleri bu kuralların işleyişi zorlaştırdığını savunuyor.
AB ile Teknoloji Devleri Arasındaki Gerginlik Tırmanıyor
Meta ve Google siyasi reklam kararı, Brüksel ile Silikon Vadisi arasındaki daha büyük çaplı düzenleme savaşının yalnızca bir parçası. Son yıllarda Avrupa Birliği, teknoloji şirketlerini daha fazla kontrol altına almak için yapay zekâ, rekabet, veri gizliliği ve içerik yönetimi gibi birçok alanda yeni yasal çerçeveler oluşturdu.
Meta’nın açıklamasında yer alan “Bir düzenleme daha, popüler hizmetlerin pazardan çekilmesine neden oluyor” ifadesi, sektörün AB kurallarına karşı duyduğu rahatsızlığı açıkça ortaya koyuyor.
Bu kararlar, özellikle seçim dönemlerinde dijital kampanyaların yaygın kullanıldığı Avrupa’da siyasi partiler ve adaylar için yeni bir belirsizlik yaratabilir. Geleneksel medya kanallarına dönüş olabilirken, dijital reklam stratejilerinin de köklü şekilde gözden geçirilmesi bekleniyor.
Benzer içerikler için tıklayın.