Büyük Doğa Modeli: Türkiye’nin Doğası Dijital Verilerle Geleceğe Aktarılıyor

Büyük Doğa Modeli

Türkiye’nin doğal güzellikleri, artık yalnızca fotoğraflar ve belleklerde değil, gelişmiş yapay zekâ algoritmalarıyla oluşturulmuş dev bir dijital arşivde yaşayacak. Refik Anadol liderliğinde, Türkiye İş Bankası’nın katkıları ve MEXT’in iş birliğiyle hayata geçirilen Büyük Doğa Modeli projesi, ülkemizin yedi bölgesinde yer alan 31 milli parktan toplanan verileri küresel ölçekte bir dijital hafızaya dönüştürüyor. Bu veriler yalnızca sanatsal bir ifade biçimi olarak değil; bilim, eğitim, çevre bilinci ve sürdürülebilirlik çalışmalarında kalıcı bir kaynak olarak kullanılacak.

Doğanın Dijital Kodları

Büyük Doğa Modeli, yalnızca Türkiye’nin milli parklarından toplanan verilerle sınırlı değil. Refik Anadol ve ekibi, dünyanın farklı noktalarından elde edilen doğa verilerini de bu modelle harmanlayarak küresel bir perspektif kazandırıyor. Bu sentez, farklı coğrafyaların flora, fauna ve iklimsel özelliklerini tek bir dijital dilde buluşturuyor.

Toplanan veriler; görsel (yüksek çözünürlüklü fotoğraflar, videolar), işitsel (doğa sesleri, hayvan çağrıları) ve çevresel (hava kalitesi, sıcaklık, nem, toprak verileri) olmak üzere üç ana kategoriye ayrılıyor. Her bir veri, gelişmiş yapay zekâ modelleri aracılığıyla işlenerek hem estetik hem de bilimsel açıdan anlamlı sonuçlara dönüştürülüyor.

Sanat ve Bilimin Kesişimi

Refik Anadol’un sanat yaklaşımı, veriyi yalnızca bilgi olarak değil, duygusal ve görsel bir deneyim aracı olarak da ele almasıyla tanınıyor. Daha önce “Makine Halüsinasyonları: Doğa Rüyası” ve “Makine Hatıraları: Uzay” gibi projelerinde milyonlarca görsel veriyi sanatsal kompozisyonlara dönüştüren Anadol, bu kez Türkiye’nin doğal mirasını aynı titizlikle işliyor.

Tanıtım filmi, WE ajansı tarafından yaratıcı süreçte kurgulanırken, çekimleri Galaktik Film tarafından gerçekleştirildi. Film, doğa verilerinin nasıl toplandığını, yapay zekâya nasıl aktarıldığını ve bu verilerin görsel-işitsel bir sanat eserine dönüşme sürecini adım adım gösteriyor.

Küresel Perspektif, Yerel Kökler

Büyük Doğa Modeli’nin en dikkat çekici yanlarından biri, Türkiye’nin yerel doğa verilerinin küresel verilerle buluşturulması. Örneğin, Karadeniz’deki yağmur ormanlarının ses verileri, Amazon Ormanları’ndan gelen verilerle karşılaştırılıyor; Kapadokya’nın benzersiz kaya oluşumlarının 3D taramaları, ABD’deki kanyonlarla birlikte aynı modelde yer alıyor. Bu karşılaştırmalı yaklaşım, hem bilim insanları hem de sanatçılar için yeni araştırma alanları açıyor.

Proje yalnızca bir sanat çalışması değil; aynı zamanda çok yönlü bir bilim ve eğitim kaynağı. Toplanan veriler, üniversiteler, araştırma enstitüleri ve çevre kuruluşlarının kullanımına açık olacak. Böylece iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı, ekosistem değişimleri gibi konularda yapılacak çalışmalar için güçlü bir veri tabanı oluşacak.

Dijital Mirasın Korunması

Türkiye İş Bankası’nın desteği, bu verilerin güvenli şekilde depolanması ve uzun yıllar boyunca erişilebilir olmasını sağlıyor. Kullanılan veri depolama teknolojileri, hem fiziksel hem de dijital güvenlik protokollerini içeriyor. Bu da projenin, yalnızca bugünün değil, gelecek yüzyılların da bir kültürel mirası olarak kalmasını mümkün kılıyor.

Büyük Doğa Modeli, yalnızca doğayı belgelemekle kalmıyor; onu koruma sorumluluğunu da hatırlatıyor. Proje, izleyicilere doğanın çeşitliliğini ve kırılganlığını gözler önüne sererek çevre bilincini güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu yönüyle, sanat ve çevre aktivizmi arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak her iki alanda da etki yaratıyor.

Refik Anadol’un Vizyonu

Refik Anadol, proje hakkında yaptığı açıklamada şunları söylüyor:
“Doğa, insanlık tarihinin en büyük ilham kaynağı. Biz bu projede yalnızca gördüğümüzü değil, duyduğumuzu, hissettiğimizi ve ölçtüğümüzü de dijital hafızaya aktarıyoruz. Büyük Doğa Modeli, dünyanın dört bir yanından gelen verilerle Türkiye’nin doğal güzelliklerini küresel bir sanat eserine dönüştürüyor.”

Proje ekibi, Büyük Doğa Modeli’ni ilerleyen yıllarda interaktif sergilere, sanal gerçeklik deneyimlerine ve eğitim modüllerine dönüştürmeyi planlıyor. Böylece izleyiciler, yalnızca izlemekle kalmayacak; aynı zamanda doğa verileriyle etkileşime girebilecek.

Büyük Doğa Modeli Reklam Filmi

Benzer içerikler için tıklayın.

Önceki Yazı

Akıllı Saatler Stres Ölçümünde Yetersiz Kalıyor: Yeni Araştırma Şaşırttı

Sonraki Yazı

Kimlik Bilgisi Hırsızlığı 2025’te %160 Arttı: Dijital Dünyada Güvenlik Alarmı