Sosyal Medyada Paylaşım Alışkanlıkları Değişiyor: Artık Herkes Gözlemci

Sosyal Medyada Paylaşım Alışkanlıkları

Sosyal medyada paylaşım alışkanlıkları son yıllarda belirgin bir değişim geçiriyor. Kullanıcılar artık daha az içerik üretiyor, daha fazla gözlemci konumuna geçiyor. Özellikle Z kuşağı ve kadın kullanıcılar bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Bu sessizlik, dijital dünyada yeni bir sosyal medya davranışının doğduğunu gösteriyor.

Günümüz dünyasında insanlar telefonlarına her zamankinden daha bağımlı. Her anın fotoğraflandığı, her düşüncenin tweetlendiği bir dönemi geride bırakıyor gibiyiz. Artık herkesin aklında tek bir soru var: “Neden daha az paylaşım yapıyoruz?”

Morning Consult Araştırması: Paylaşım Azalıyor, Sessizlik Artıyor

Morning Consult’un 1.737 sosyal medya kullanıcısıyla gerçekleştirdiği araştırmaya göre, kullanıcıların %28’i geçen yıla göre daha az paylaşım yaptığını söylüyor. Daha fazla paylaşım yaptığını belirtenlerin oranı ise sadece %21. Geri kalan %51’lik kitlede ise ya bir değişim yok ya da çok küçük değişiklikler söz konusu.

Bu sonuçlar, sosyal medyada paylaşım alışkanlıklarının değiştiğini açıkça ortaya koyuyor. Özellikle içerik üretmektense izleyici olmayı tercih eden yeni bir kullanıcı tipi ortaya çıkıyor.

Kimler Daha Az Paylaşıyor?

Araştırma cinsiyetler arasında belirgin farklar olduğunu gösteriyor. Erkek kullanıcıların %27’si daha çok, %26’sı daha az paylaşım yaptığını belirtirken, kadınlarda tablo farklı: %30’u daha az paylaşım yaptığını söylerken yalnızca %16’sı paylaşım sıklığını artırmış durumda.

Bu durum, özellikle kadın kullanıcıların sosyal medyada kendilerini daha az ifade etmeyi tercih ettiğini gösteriyor. Uzmanlara göre bunun nedeni, sosyal medya baskısı, siber zorbalık veya mahremiyet kaygıları olabilir. Özellikle Instagram gibi görselliğin ön planda olduğu platformlarda “beğeni stresi” ve “mükemmel görünme baskısı” kadın kullanıcıları sessizleşmeye itiyor.

Nesiller Arasında Sosyal Medyada Paylaşım Alışkanlıkları

Nesiller arasında da sosyal medyada paylaşım alışkanlıkları farklılık gösteriyor:

  • Z kuşağı: %33 daha az, %30 daha çok paylaşım yapıyor.

  • Y kuşağı (Millennials): %29 daha çok, %27 daha az.

  • X kuşağı: %27 daha az, %19 daha çok.

  • Baby boomer’lar: %28 daha az, sadece %8 daha çok.

Bu verilere göre, Y kuşağı paylaşım konusunda en dengeli grupken, Z kuşağı en büyük çelişkiyi yaşayan nesil. Gençler bir yandan daha çok paylaşım yaparken diğer yandan önemli bir kısmı geri çekiliyor. Uzmanlara göre bu çelişki, sosyal medya ile büyüyen Z kuşağının “fazla görünür olmanın” risklerini fark etmesinden kaynaklanıyor.

Ekran Süresi de Düşüşte

Sosyal medyada paylaşım alışkanlıklarındaki azalma, ekran sürelerine de yansıyor. Günlük en az 3 saatini sosyal medyada geçirenlerin oranı geçen yıla göre %30’a düştü. Bu oran özellikle 31-49 yaş arası kullanıcılar arasında %27’ye kadar geriledi.

Artık kullanıcılar sosyal medyayı daha “pasif” bir şekilde kullanıyor. Yani içerik üretmektense izlemek, yorum yapmak yerine gözlemlemek tercih ediliyor. Bu değişim, sosyal medya platformlarının gelecekteki stratejilerini de doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.

Gözlemcilik Çağı: Artık Paylaşmak Değil, İzlemek Moda

Günümüzde kullanıcıların büyük kısmı sosyal medyada gözlemci olmayı tercih ediyor. Eskiden her anı paylaşma yarışı varken, şimdi daha çok “arkadan izleme” davranışı ön planda. Bu da sosyal medyada yeni bir dönemin başladığını gösteriyor.

Uzmanlar bu dönüşümün zihinsel sağlık açısından olumlu bir gelişme olduğunu söylüyor. Sürekli içerik üretme baskısından uzaklaşmak, insanların kendilerine daha fazla zaman ayırmasını sağlıyor. Ayrıca “dijital detoks” trendleri de bu dönüşümü hızlandırıyor. Artık insanlar sosyal medyaya daha temkinli yaklaşarak, hayatlarının her anını paylaşma ihtiyacından uzaklaşıyor.

Öte yandan, bu sessizlik reklamverenler için yeni bir zorluk yaratıyor. Çünkü sosyal medya platformları içerik üreticilerine ne kadar bağımlıysa, reklam sektörü de aynı şekilde aktif kullanıcıların paylaşımlarına bağımlı.

Sosyal Medyada Gelecek Ne Getirecek?

Sosyal medyada paylaşım alışkanlıkları değişirken, platformların bu yeni davranışa nasıl yanıt vereceği merak konusu. Gözlemcilerin çoğunlukta olduğu bir ortamda, algoritmalar ve içerik üreticileri nasıl konumlanacak?

Bazı uzmanlar, platformların daha fazla “sessiz kullanıcıyı” aktif hale getirecek yeni özellikler geliştirmesi gerektiğini savunuyor. Örneğin TikTok’un “göz at” sekmesi ya da Instagram’ın “hikâyeler” özelliği, paylaşım baskısını azaltan formatlarla sessiz kullanıcıları da etkileşim içinde tutmayı amaçlıyor.

Diğer yandan bazıları ise bu yeni gözlemci kullanıcı tipinin kalıcı olacağını düşünüyor. Çünkü günümüzde insanlar artık içerik üretmekten çok, bilgi almak, eğlenmek ve başkalarının hayatlarını takip etmek için sosyal medyayı kullanıyor.

Kısacası, sosyal medyada geleceğin belirleyicisi sadece aktif paylaşımlar değil, aynı zamanda “sessiz çoğunluğun” davranışları olacak.

Benzer içerikler için tıklayın.

Önceki Yazı

Hakan Erdemli, OBASE’in Chief Commercial Officer’ı Oldu