ABD merkezli spor yayın devi ESPN, 21 Ağustos’ta yenilenen mobil uygulamasını ve yeni doğrudan tüketiciye (DTC) yayın servisini duyurdu. Bu büyük lansman, aynı zamanda National Day Archives tarafından “Ulusal ESPN Uygulama Günü” olarak ilan edildi. Şirket, tanıtımı desteklemek için güçlü bir ESPN deneyimsel pazarlama kampanyası hayata geçirdi.
Marka, sadece bir ürün lansmanı yapmadı; izleyicilerin hem fiziksel hem de dijital dünyada markayı hissetmesini sağlayan geniş çaplı bir deneyim stratejisi yürüttü. Disney+, Hulu ve ESPN paketini de öne çıkaran bu kampanya, medya dünyasında dikkat çeken örneklerden biri oldu.
ESPN Deneyimsel Pazarlama Kampanyası Nasıl Kurgulandı?
Kampanya, markanın sadece reklam değil, “deneyim” odaklı bir iletişim yaklaşımı benimsemesiyle öne çıktı. ESPN; Complex, Lyft, Samsung gibi global markalarla işbirliği yaptı. Medya planlamasında ise Publicis ile çalışıldı.
Kampanyanın yüzü ise ringlerden ve ekranlardan tanıdığımız John Cena oldu. Cena, reklam filmlerinde enerjik bir “koç” rolüyle izleyicilere hem ESPN’in yeni platformunu hem de Disney+, Hulu, ESPN paketini tanıttı.
Ayrıca ilk kez tanıtılan ESPN maskotu App-E, Disney+’ı temsilen Stitch ve Hulu için Stewie Griffin ile birlikte kampanyada yer aldı. New York metro hattı E treni özel görsellerle kaplandı, Spring Street durağındaki özel anonsları ise ESPN’in ünlü sunucusu Stephen A. Smith seslendirdi.
Fiziksel Deneyimler: Pop-Up Mağaza ve Etkinlikler
Kampanyanın en dikkat çekici noktalarından biri New York’un SoHo bölgesinde açılan pop-up mağaza oldu. ESPN, burada izleme partileri düzenledi, özel koleksiyonlarını tanıttı ve sürpriz yetenek buluşmaları organize etti. Markanın simgesi haline gelen SportsCenter masası da bu alanın odak noktasıydı.
Bununla birlikte, Lyft işbirliği kapsamında New York ve Los Angeles’ta trafiğe çıkan özel tasarımlı araçlar, ESPN’in görünürlüğünü artırdı. Lyft kullanıcıları, uygulamanın haritalarında ESPN entegrasyonunu deneyimleyerek markayla farklı bir bağ kurdu.
US Open’da Taraftar Deneyimleri
Kampanya, spor etkinliklerine de taşındı. Queens’teki Billie Jean King Tenis Merkezinde kurulan ESPN deneyim alanı, US Open sırasında sporseverlere özel anlar yaşattı.
“All of ESPN. All in One Place” sloganıyla hazırlanan bu alanda ziyaretçiler:
-
Sosyal medya paylaşımları için özel panolar,
-
Yeni maskot App-E ile buluşma,
-
Özel hediyeler kazanma fırsatı buldu.
Seçilen taraftarlara ise yükseltilmiş biletler ve ESPN yıldızlarıyla özel buluşma imkânı sunuldu. Bu yaklaşım, markanın taraftarlarıyla bağını güçlendirdi.
Kampanya sadece fiziksel alanlarla sınırlı kalmadı. ESPN, sosyal medya tarafında da etkileşimi artıracak hamleler yaptı. Takipçilere, özel tasarlanmış Lee Corso figürü kazanma fırsatı sunuldu. Ayrıca ESPN’in tanınan ekran yüzleri ve influencer’lar, yenilenen uygulamanın sunduğu özellikleri anlatarak kullanıcıları doğrudan deneyime dahil etti. Bu dijital entegrasyon, kampanyanın hem offline hem online boyutunun güçlü bir şekilde birleşmesini sağladı.
Neden ESPN Deneyimsel Pazarlamayı Tercih Etti?
Uzmanlara göre, deneyimsel pazarlama artık sadece bir trend değil, kalıcı bir strateji. Günümüzde tüketiciler, markaları yalnızca ürünleriyle değil, yaşattıkları deneyimlerle hatırlıyor.
ESPN de bu kampanyayla kullanıcıların zihninde kalıcı bir iz bırakmayı amaçladı. Bir mobil uygulama tanıtımını klasik reklamlarla yapmak yerine, farklı şehirlerde hissedilen, spor etkinliklerinde yaşanan ve sosyal medyada paylaşılan çok katmanlı bir deneyim yarattı. Bu yaklaşım, markaya hem yüksek görünürlük hem de kullanıcılarla daha güçlü bir bağ sağladı.
ESPN Deneyimsel Pazarlama Kampanyası ile Fark Yarattı
ESPN, 21 Ağustos’ta hayata geçirilen lansmanıyla sadece yeni bir mobil uygulama tanıtımı yapmadı; aynı zamanda spor dünyasında deneyimsel pazarlamanın en başarılı örneklerinden birini sundu.
Hem fiziksel hem dijital dokunuşlarla şekillenen kampanya, John Cena’dan pop-up mağazalara, metro görsellerinden US Open deneyim alanına kadar çok yönlü bir marka yolculuğu oluşturdu. Görünen o ki, ESPN deneyimsel pazarlama kampanyası sadece kısa vadeli bir lansman değil, markanın gelecekteki iletişim stratejilerinde de yol gösterici olacak.
ESPN’in 21 Ağustos lansmanı, markanın pazarlama anlayışında yeni bir dönemin kapısını açtı. Hem offline hem online temas noktalarını birleştiren bu güçlü strateji, spor tutkunlarına unutulmaz deneyimler sundu. Görünen o ki ESPN deneyimsel pazarlama yaklaşımı, gelecekte sadece yayıncılıkta değil, tüm spor endüstrisinde örnek alınacak başarılı bir model haline gelecek.
Benzer içerikler ve daha fazlasına ulaşmak için buraya tıklayın.