Starbucks, 2026 hedefleri kapsamında Türkiye’de mağaza ağını genişletirken sürdürülebilirlik ve müşteri deneyimini büyümenin merkezine yerleştiriyor.
Küresel kahve zinciri Starbucks, Türkiye pazarındaki büyüme hedefini yalnızca mağaza sayısını artırmakla sınırlı tutmuyor. Marka, 2026 yılına kadar 75 yeni mağaza açma hedefini; sürdürülebilirlik, müşteri deneyimi ve “üçüncü adres” kavramı etrafında konumlandırılmış bütüncül bir pazarlama stratejisiyle destekliyor.
Türkiye’de halihazırda 757 mağaza ile faaliyet gösteren Starbucks, bu yeni yatırım planıyla hem fiziksel erişimini genişletmeyi hem de marka algısını güçlendirmeyi amaçlıyor.

Fiziksel Büyüme ve Marka Görünürlüğü
Perakende sektöründe mağaza sayısı, yalnızca satış noktası artışı anlamına gelmiyor; aynı zamanda marka görünürlüğü, erişilebilirlik ve günlük hayatın parçası olma gücünü de beraberinde getiriyor. Starbucks’ın 59 şehirde, 15 binden fazla çalışanıyla sürdürdüğü operasyonlar, markayı Türkiye’de yalnızca bir kahve zinciri değil, sosyal yaşamın bir bileşeni haline getiriyor.
2026 hedefli yeni mağazalar, özellikle farklı şehir ve semtlerde markanın temas noktalarını artırarak, Starbucks deneyimini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor.
Sürdürülebilirlik: Bir Sosyal Sorumluluktan Fazlası
Starbucks’ın büyüme stratejisinin merkezinde sürdürülebilirlik yer alıyor. Ancak bu yaklaşım, yalnızca çevresel bir hassasiyet değil; aynı zamanda güçlü bir marka iletişimi ve itibar yönetimi aracı olarak konumlanıyor.
Türkiye genelinde sayısı 71’e ulaşan Greener Store konseptli mağazalar, enerji ve su verimliliği yüksek uygulamalarla dikkat çekiyor.
Yağmur suyu toplama sistemleri, güneş enerjisi panelleri ve düşük enerji tüketimli ekipmanlar; markanın çevre duyarlılığını somut uygulamalarla görünür kılıyor.
Bu yaklaşım, özellikle çevresel farkındalığı yüksek genç tüketici segmentinde Starbucks’ın tercih edilirliğini artıran önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

“Üçüncü Adres” Kavramı Yeniden Tanımlanıyor
Starbucks’ın yıllardır iletişim dilinin merkezinde yer alan “üçüncü adres” kavramı, Türkiye’de yapılan yeni düzenlemelerle yeniden şekilleniyor. Ev ve iş yerinden sonra en çok vakit geçirilen alan olma iddiası, yalnızca tasarım ve ürünle değil, konfor ve sosyal deneyimle de destekleniyor.
Bu kapsamda hayata geçirilen sigarasız alan uygulamaları, doğrudan müşteri geri bildirimlerine dayalı bir deneyim yönetimi örneği olarak dikkat çekiyor. Açık alanlarda belirlenen sigarasız bölümler, mağazalarda daha konforlu ve uzun süreli vakit geçirme alışkanlığını teşvik etmeyi amaçlıyor.
Pazarlama Açısından Ne Anlama Geliyor?
Starbucks’ın Türkiye’deki bu büyüme planı, klasik “şube açma” anlayışının ötesinde bir pazarlama stratejisini yansıtıyor:
-
Fiziksel mağazalar, deneyim merkezleri olarak konumlanıyor
-
Sürdürülebilirlik, markanın temel değer önerisine entegre ediliyor
-
Müşteri geri bildirimleri, doğrudan operasyonel kararlara yansıtılıyor
-
Marka, günlük yaşamın sosyal alanlarında kalıcı bir yer edinmeyi hedefliyor
Önümüzdeki Dönem: Deneyim ve Değer Odaklı Büyüme
Starbucks, önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki büyümesini yalnızca niceliksel değil, niteliksel olarak da sürdürmeyi planlıyor. Yeni mağazalarla birlikte; çevreye duyarlı uygulamalar, müşteri deneyimi ve marka bağlılığını artırmaya yönelik adımların daha görünür hale gelmesi bekleniyor. Bu strateji, Starbucks’ın Türkiye pazarında uzun vadeli ve sürdürülebilir bir marka yatırımı yaptığını net biçimde ortaya koyuyor.
Türkiye ve dünyadan markalar, perakende yatırımları ve pazarlama stratejilerine dair en güncel gelişmeleri takip etmek için Haberler sayfamızı ziyaret edebilir, sektörün nabzını tutan içeriklere göz atabilirsiniz.