8 ayda 100 milyon dolar gelire ulaşan Manus’u satın alan Meta, otonom yapay zeka yarışında artık sadece model geliştiren değil, iş bitiren taraf oluyor.
Yapay zeka rekabetinde kartlar yeniden dağıtılıyor. Bugüne kadar Llama modelleriyle açık kaynak dünyasının liderliğine oynayan Meta, stratejisinde kritik bir virajı döndü. Teknoloji devi, Singapur merkezli otonom yapay zeka girişimi Manus’u bünyesine kattığını duyurdu. Bu satın alma, Meta’nın sadece “konuşan” değil, karmaşık görevleri uçtan uca “halleden” ajanlara odaklandığının en somut göstergesi.
Rekor Kıran Büyüme Hızı
Manus, sıradan bir girişim değil. Yılın başında piyasaya çıkan platform, insan müdahalesi olmadan kod yazabiliyor, pazar araştırması yapıyor ve veri analiz süreçlerini otonom olarak yönetebiliyor. Bu yetenekler, şirketi SaaS (Hizmet Olarak Yazılım) tarihinin en hızlı büyüyen oyuncularından biri yaptı. Lansmandan sadece 8 ay sonra yıllık tekrarlayan gelirde (ARR) 100 milyon dolar barajını aşması, Manus’un yarattığı değerin en büyük kanıtı. Özellikle KOBİ’ler ve bireysel kullanıcılar, iş yüklerini hafifleten bu ajanı hızla benimsedi.

Meta Ekosistemine Entegrasyon
Satın alma sonrası en çok merak edilen konu Manus’un akıbetiydi. Meta, servisin bağımsız bir ürün olarak yaşamaya devam edeceğini açıkladı. Ancak asıl büyük plan arka planda işliyor: Manus’un geliştirdiği otonom yapay zeka teknolojisi, Meta AI ürünlerine ve WhatsApp, Instagram gibi milyarlarca kullanıcısı olan platformlara entegre edilecek.
Modelden Ürüne Geçiş
Meta Superintelligence Labs yapılanmasıyla ürün odaklı bir strateji izleyen şirket, bu hamleyle “Google ve OpenAI’ın gerisinde kalıyor” eleştirilerine de yanıt vermiş oldu. 147 trilyon token işleyen ve 80 milyondan fazla sanal bilgisayar oluşturan bir altyapıyı bünyesine katan Meta, artık kullanıcılarına sadece cevap veren değil, onlar adına çalışan bir asistan vaat ediyor.
Geleceğin iş dünyasını şekillendiren otonom sistemler ve dijital dönüşüm trendleri hakkında daha fazlasını keşfedin.