İngiliz moda devi Burberry, köklü mirasını yaratıcı bir sanat projesiyle yeniden yorumladı. Markanın ikonik logosunda yer alan şovalye figürü, bu kez sıradan bir grafik değil; el işçiliğinin inceliklerini taşıyan, kaneviçe ile işlenmiş bir karakter olarak karşımıza çıktı. Londra merkezli prodüksiyon stüdyosu Blinkink imzası taşıyan bu proje, stop-motion tekniğiyle şovalye figürünü adım adım Londra Moda Haftası’na taşıyor.
Projede kullanılan şovalye figürü, özenle işlenmiş kaneviçe detaylarıyla dikkat çekiyor. Renk tonlarından dikişlerin düzenine kadar her ayrıntı, İngiliz zanaatkârlık geleneğine gönderme yapıyor. Bu minyatür kahraman, Londra’nın kırsal bölgelerinden başlayarak köprülerden geçiyor, şehrin hareketli merkezinden ilerliyor ve sonunda Tate Britain müzesine ulaşıyor. Hikâye boyunca, şovalye hem modern şehrin dinamizmini hem de Burberry’nin köklü mirasını yansıtıyor.
Burberry’nin Üç Bölümlük Yolculuğu
Burberry, Sonbahar/Kış 2025 koleksiyonunun tanıtımı için hazırladığı bu hikâyeyi üç kısa video halinde izleyiciyle buluşturdu. Her bölüm, şovalye figürünün hedefine biraz daha yaklaşmasını gösteriyor. Videolar, koleksiyonun ruhunu nostaljik bir masalsılık ve çağdaş bir yaratıcılık dengesiyle aktarıyor. Burberry böylece sadece defile günü değil, öncesinde de markanın gündemde kalmasını sağlayacak güçlü bir görsel anlatı oluşturuyor.
Yönetmen Daniel Quirke önderliğinde hayata geçirilen projede, toplam 120 kare tek tek dikilerek ve çekilerek hazırlandı. Stop-motion tekniği, her hareketin kare kare düzenlenmesini gerektiriyor; bu da süreci hem zaman alıcı hem de titizlik isteyen bir hale getiriyor. Kamera arkası görüntülerinde, ekibin figürü adım adım canlandırırken yaşadığı keyif ve yaratıcı işbirliği net bir şekilde görülüyor.
Moda ve Sanatın Kesişim Noktası
Bu proje, Burberry’nin yalnızca moda tasarımında değil, marka hikâyesini aktarma biçiminde de yenilikçi olduğunu kanıtlıyor. Kaneviçe gibi geleneksel bir el işçiliği tekniği ile stop-motion gibi modern bir animasyon yönteminin birleşimi, markaya hem nostaljik hem de çağdaş bir kimlik kazandırıyor. Bu yaklaşım, lüks moda markalarının son dönemde giderek daha fazla başvurduğu “hikâye odaklı pazarlama” anlayışının etkileyici bir örneğini oluşturuyor.
Burberry, Tate Britain müzesinde sergilenecek Sonbahar/Kış 2025 koleksiyonu için bu yaratıcı girişimi kullanarak yalnızca ürünlerini tanıtmakla kalmıyor; aynı zamanda izleyiciyle duygusal bir bağ kuruyor. Şovalye figürünün azmi, markanın yenilikçi vizyonu ve İngiliz kültürüne olan bağlılığı ile birleşerek güçlü bir marka hikâyesine dönüşüyor. Burberry’nin şovalyesi bu yolculukta yalnızca Londra Moda Haftası’na değil, aynı zamanda izleyicinin kalbine de koşuyor.
Benzer içerikler için tıklayın.