OpenAI’nin yapay zekâ sohbet robotu ChatGPT, bu kez ilk büyük marka kampanyasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Isle of Any imzalı kampanya, ChatGPT’nin yalnızca iş dünyasında üretkenliği artıran bir araç olmadığını; günlük yaşamın küçük ama anlamlı anlarında da kullanıcıların yanında olabileceğini öne çıkarıyor. ABD, Birleşik Krallık ve İrlanda’da eş zamanlı olarak televizyon, dijital platformlar, açık hava reklamları ve sosyal medyada gösterilen kampanya, ChatGPT’yi teknolojik bir yenilikten çok, insani bir yardımcı olarak konumlandırıyor.
ChatGPT Kampanyası: Teknolojiden Daha Fazlası
Yeni kampanyanın arkasında Droga5’tan ayrılan Laurie Howell ve Toby Treyer-Evans tarafından kurulan Isle of Any bulunuyor. Miles Jay’in yönetmenliğini üstlendiği filmler, 35 mm formatında çekilerek sıcak, samimi ve doğal bir atmosfer yaratıyor. Amaç, ChatGPT’yi soğuk bir teknoloji ürünü gibi değil, insana yakın ve hayatın içinden bir yol arkadaşı gibi göstermek.
Reklamlardan birinde, akşam yemeği hazırlayan bir çiftin hikâyesi öne çıkıyor. Genç adamın Chat GPT’ye “Hoşlandığımı belli eden ama cool kalmamı sağlayan bir tarif arıyorum” yazmasıyla ortaya çıkan yemek, ilişkilere küçük ama anlamlı katkılar sağlayabilecek bir örnek olarak sunuluyor.
ChatGPT ile Sıradan Anlara Değer Katmak
OpenAI’ın önceki kampanyaları genellikle yapay zekâyı büyük ölçekli dönüşümler ve devrimsel yeniliklerle ilişkilendiriyordu. Ancak bu yeni yaklaşım, Chat GPT’nin günlük hayatta kullanıcılarla kurabileceği insani bağlara odaklanıyor. Küçük anlarda değer yaratma fikri, yapay zekânın geleceğin teknolojisi olmanın ötesinde bugünün yaşamına doğal bir şekilde entegre olabileceğini gösteriyor.
Haftalık 700 milyonu aşkın kullanıcıya ulaşan Chat GPT için bu kampanya, yaygınlığı tanıdıklığa dönüştürme hedefi taşıyor. Böylece ChatGPT, yalnızca iş süreçlerini kolaylaştıran bir araç değil, kişisel yaşamda da eşlik edebilecek bir yardımcı olarak konumlandırılıyor.
Kampanyanın yaratım aşamasında yalnızca insanlar değil, GPT de rol aldı. Hangi sahnelerin işleneceği ya da hangi kullanıcı sorgularının öne çıkarılacağı gibi aşamalarda Chat GPT’den fikir alındığı belirtiliyor. Bu durum, yapay zekânın yalnızca tüketicilerin değil, aynı zamanda kreatif endüstrilerin de iş süreçlerine değer katabileceğini ortaya koyuyor.
Benzer içerikler için tıklayın.
