Türkiye’nin önde gelen hazır giyim markalarından DeFacto 450 kişiyi işten çıkardı. Ekonomik belirsizlikler ve maliyet tasarrufu gerekçesiyle alınan bu karar, şirketin genel merkezi ve depolarında çalışanları kapsıyor. Birkaç ay önce mağazalarında 200’den fazla işçiyle yollarını ayıran marka, şimdi de merkezi ofislerde toplu işten çıkarmaya giderek sektördeki istihdam sıkıntısını derinleştirdi.
Türkiye’de uzun süredir devam eden ekonomik daralma, firmaların maliyetleri kısmak için ilk başvurduğu alanın işgücü olduğunu ortaya koyuyor. DeFacto, bu doğrultuda aldığı kararla hem ofis hem de depo çalışanlarını etkileyen büyük bir işten çıkarma sürecine girdi. Evden çalışma düzeninden ofis zorunluluğuna geçişte, çalışanların düzenlerini kurdukları dönemde alınan bu karar, birçok kişi için beklenmedik bir şok oldu.
Sendikal Faaliyetler ve Hukuki Süreç
İşten çıkarılan çalışanlardan Ahmet Yücesoy,
“Böyle bir plan varsa önceden haber verilseydi herkes düzenini ona göre kurardı. Ama okullar açılmış, masraflar yapılmışken boş damacana gibi kapının önüne konulduk”
ifadelerini kullandı. Çalışanlar, toplu işten çıkarma günü dışarıdan ek güvenlik getirilmesi ve yan yana durmalarının engellenmesi gibi uygulamalarla sürecin daha da zorlaştırıldığını belirtiyor.
DeFacto’nun iş sözleşmelerinde, sendikal faaliyet yürütmenin tek taraflı fesih nedeni olarak belirtilmesi, çalışanlar arasında örgütlenmenin önüne geçiyor. Ancak işten çıkarılanlar, WhatsApp gruplarında bir araya gelerek toplu işe iade davası hazırlıklarına başladı. Avukatlar, ekonomik daralma ve teknolojik yatırım gerekçesiyle yapılan işten çıkarmaların detaylı olarak araştırılacağını ve engelli kadrolarındaki çalışanların bile işten çıkarıldığını vurguluyor.
Defacto 450 Kişiyi İşten Çıkardı: Çalışanların Tepkisi
450 kişinin işten çıkarılması, markanın üst yönetiminde ayrıcalık tanınan çalışanlar üzerinde uygulanmayan bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Çalışanlar, uzun yıllardır şirkette emek vermiş kıdemli kişilerin işten çıkarılırken, kısa süre önce işe alınanların korunmasını eleştiriyor. Bu durum, hem iş güvencesi hem de şirket içi adalet algısını ciddi şekilde etkiliyor.
DeFacto’nun bu adımı, sadece çalışanlar üzerinde değil, sektör genelinde de geniş yankı uyandırdı. Ekonomik kriz koşullarında firmaların maliyetleri kısmak için ilk hedef olarak işgücünü seçmesi, iş dünyasında tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Benzer içerikler için tıklayın.