Renk, çoğu zaman sadece göze hitap eden bir kavram olarak algılanır. Ancak Brezilyalı boya markası Coral, bu algıyı kökünden değiştiriyor. Görme engelliler için renk sistemi geliştiren Coral, “Cores que Tocam” (Dokunan Renkler) projesiyle renkleri yalnızca gözle değil, sesle ve dokunmayla da deneyimlenebilir hale getiriyor. Proje, Braille alfabesi, şiirsel anlatılar ve ses manzaralarıyla birleşerek çok duyulu bir deneyim sunuyor.
Bu özgün yaklaşım, hem görme engelli bireylerin renklerle bağ kurmasını sağlıyor hem de tasarımda kapsayıcılığın sınırlarını yeniden tanımlıyor. Coral, bu projeyi 70. kuruluş yılına özel olarak hayata geçirirken, Brezilya’da Nisan ayında kutlanan Braille Ayı’nı da anlamlı bir dönemeç olarak seçiyor.
Renkleri Hayal Etmek: Braille ile Şiirsel Anlatılar
Coral’ın yeni sistemi, 70 farklı rengi Braille alfabesiyle yazılmış 70 özgün şiire dönüştürüyor. Her şiir, ilgili rengin hissini, çağrıştırdığı atmosferi ve duygusal etkisini aktarıyor. Bu şekilde renkler artık yalnızca gözle değil, kelimelerle ve duygularla tanımlanıyor.
Bu anlatılar, renklerin görünüşünden ziyade hissettirdiklerine odaklanıyor. Örneğin, bir turuncu tonu “güneşte ıslanmış sıcak bir sabah” olarak tanımlanırken, bir mavi tonu “esintili bir okyanusun kucaklayıcı serinliği” olarak aktarılıyor. Görme engelli bireyler, bu ifadeleri okurken ya da dinlerken kendi hayal dünyalarında renkleri yeniden kurgulayabiliyor.
Bu yaklaşım, görsel referansların ötesine geçerek renkleri herkesin erişebileceği bir düzleme taşıyor. Coral’ın “Cromopoemas” adını verdiği bu şiirsel sistem, yaratıcılığı da teşvik eden bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Sesle Duyulan Renkler: İşitsel Manzaraların Gücü
Projenin en etkileyici yönlerinden biri, renkleri sesle eşleştirmesi. Vox Haus tarafından özel olarak tasarlanan ses manzaraları, her bir renk için farklı bir işitsel deneyim sunuyor. Böylece renklerin yalnızca betimlenmesi değil, aynı zamanda duyumsanması sağlanıyor.
Bu sesler, meditasyon müzikleri gibi dinlendirici ve katmanlı olarak tasarlanmış. Örneğin, “sakin bir yeşil” için doğa sesleri ya da “enerjik bir kırmızı” için ritmik bir tempo kullanılabiliyor. Ses tasarımları, kullanıcıyı bunaltmadan duyusal bir bağ kurmasına yardımcı oluyor.
Tüm bu içerikler Coral’ın YouTube kanalında da paylaşılıyor. Böylece sadece görme engelliler değil, eğitmenler, aileler ve meraklılar da bu çok duyulu renk deneyimine kolayca erişebiliyor.
Dokunulabilir Palet: Siyah Üzerinde Braille ve Büyük Puntolar
Renk kartları, yalnızca soyut deneyimlerle değil, fiziksel olarak da erişilebilir şekilde tasarlanmış. Her kartın ön yüzünde Braille alfabesi bulunurken, arka yüzünde büyük puntolu açıklamalar yer alıyor. Malzemelerin tümü siyah renkte tercih edilmiş. Bu sayede hem Braille yazılar daha belirgin hale geliyor hem de kontrast artıyor.
Kartlar, Coral’ın tüm renk paletini kapsayıcı şekilde içeriyor ve bu fiziksel örneklerle kullanıcılar dokunsal bir rehbere sahip oluyor. Bu yönüyle proje, sadece duygusal ya da sembolik bir çalışma olmaktan çıkıp, günlük kullanımda da işe yarayan bir araca dönüşüyor.
Duyusal Tasarımın ve Kapsayıcılığın Gücü
“Görme engelliler için renk sistemi” ifadesi kulağa teknik bir kavram gibi gelebilir. Ancak Coral’ın yaklaşımı, bu sistemi yalnızca erişilebilirlik aracı olarak değil, kapsayıcı bir sanat eseri olarak yeniden konumlandırıyor. Renklerin ruhunu farklı duyularla algılamayı mümkün kılan bu proje, aynı zamanda markaların nasıl daha kapsayıcı olabileceğine dair güçlü bir örnek sunuyor.
Kampanya, yalnızca bir iletişim çalışması değil, toplumda farkındalık yaratan bir dönüşüm aracı. Coral’ın 70. yılı vesilesiyle başlatılan bu proje, markanın kurumsal mirasını anlamlı bir sosyal etkiyle birleştiriyor. Artık renkler sadece gözle değil, kalple ve hayal gücüyle hissediliyor.
Görme Engelliler için Renk Sistemi
Benzer içerikler için tıklayın.