Kısa Videoların Yükselişi Durdurulamıyor: Tüketim %60’ı Aştı!

Kısa Videolar

Kısa videolar, dijital çağın yeni dili haline geldi. Birkaç saniyede bilgi vermek, eğlendirmek ve hatta satın alma kararlarını etkilemek artık bu içerik türünün işi. Özellikle TikTok ile başlayan bu dönüşüm, Instagram Reels ve YouTube Shorts gibi platformların desteğiyle bir çığa dönüştü. Son veriler, bu formatın yalnızca geçici bir trend olmadığını; kalıcı ve hatta baskın medya biçimi haline geldiğini gösteriyor.

Ampere Analysis’in yayımladığı 2025 araştırması, kısa videoların dünya genelindeki etkisini tüm netliğiyle ortaya koyuyor. Araştırmaya göre internet kullanıcılarının %60’ından fazlası her gün kısa video içerikleri izliyor. Bu, bu içerik türünü sosyal medyadan sonra en çok tüketilen ikinci medya formatı konumuna taşıyor.

Eskiden bilgi almak için uzun makalelere ya da saatlerce süren belgesellere ihtiyaç varken artık 30 saniyelik bir videoyla hem bilgi alabiliyor hem de eğlenebiliyoruz. Bu dönüşüm, medya tüketimi kadar pazarlama ve içerik üretimini de kökten değiştiriyor.

Kısa Videolar Her Yaştan Kullanıcının Gözdesi

Kısa videoların Z kuşağının tercihi olduğunu düşünmek hatalı olur. Araştırmalara göre bu içerikler 45 yaş üstü kitleler arasında da hızla yaygınlaşıyor. 18-24 yaş arası kullanıcıların %73’ü her gün kısa video izliyor. Ancak sürpriz olan; 45-54 yaş aralığının %58’i ve 55-64 yaş grubunun %49’u da bu içeriklerle günlük olarak vakit geçiriyor olması.

Bu veriler, kısa videoların artık yalnızca gençlerin değil, tüm yaş gruplarının dijital rutini haline geldiğini kanıtlıyor. Gerek bilgi edinme, gerek eğlence, gerekse ürün keşfi gibi pek çok amaçla kullanılan kısa videolar, artık dijital yaşamın ayrılmaz bir parçası.

Ayrıca içerik tüketimi platformlara da eşit şekilde dağılmış durumda. YouTube %78 ile en çok kısa video izlenen platform olurken, Instagram (%41), TikTok (%39) ve Facebook (%38) da önemli oranlara sahip. Bu da markaların içerik stratejilerini sadece tek bir platforma göre değil, çok kanallı bir yapıda kurgulaması gerektiğini gösteriyor.

Kısa Videoların Gücü: Algoritmalar ve Kişiselleştirme

Kısa videoların bu denli etkili olmasının en önemli nedeni, sosyal medya algoritmalarının başarısı. Ampere Analysis Kıdemli Analisti Sam Nursall’ın da belirttiği gibi, bu içerikler kullanıcıya tam olarak ne görmek istediğini tahmin ederek sunuluyor. Klasik televizyon yayınlarında bu kadar hassas bir kişiselleştirme mümkün değil.

Algoritmalar, kullanıcı davranışlarına göre içerikleri şekillendiriyor: Hangi videolarda daha çok kalıyorsunuz, ne zaman kaydırıyorsunuz, hangi konulara ilgi gösteriyorsunuz? Tüm bu veriler toplanıyor ve size en cazip içerik saniyeler içinde sunuluyor. Bu da kullanıcı bağlılığını ve tüketim süresini artırıyor.

Bu kişiselleştirme düzeyi, içerik üreticileri için de önemli bir geri bildirim aracı. İzlenme oranları, yorumlar, etkileşim verileri sayesinde her içerik üreticisi hedef kitlesine uygun içerikler geliştirebiliyor. Bu dinamik yapı, kısa videoların hem üretim hem de tüketim açısından son derece etkili bir araç olmasını sağlıyor.

Kısa Videoların Geleceği: Daha Hızlı, Daha Etkili

Araştırmalar, bu içerik türünün yalnızca bugünü değil, geleceği de domine edeceğini gösteriyor. Saatler süren video içerikleri yerine birkaç saniyede her şeyin özetini almak isteyen bir kullanıcı profili var artık. Özellikle Güneydoğu Asya ülkeleri bu konuda öne çıkıyor: Filipinler (%83), Tayland (%83) ve Endonezya (%82) gibi ülkelerde kısa video tüketimi çok daha yoğun.

Kısa videolar; ürün tanıtımı, eğitim, haber özetleri, eğlence ve sosyal mesajlar gibi pek çok alanda kullanılabiliyor. Bu nedenle pazarlama ve iletişim stratejilerinde artık video üretimi sadece “olsa da olur” değil, birincil öncelik haline geliyor. Üstelik sadece sosyal medya kullanıcıları değil; markalar, eğitimciler, gazeteciler ve hatta kamu kurumları da bu yeni iletişim biçimine adapte olmuş durumda.

Kısa videolarla başarıya ulaşmak için özgünlük, yaratıcılık ve hedef kitleye uygunluk öne çıkıyor. Artık mesele yalnızca video üretmek değil, doğru yerde, doğru içerikle, doğru zamanda görünmek.

Kısa videolar, günümüzde yalnızca eğlence ya da boş zaman aktivitesi olmanın çok ötesine geçmiş durumda. Artık haber alma, ürün keşfetme, eğitim içeriklerine ulaşma ve hatta politik mesajların yayılması gibi pek çok alanda etkili bir mecra haline geldi. Bu içerik biçimi; sade, hızlı ve yüksek etkileşimli yapısıyla hem bireysel kullanıcıların hem de markaların dikkatini üzerine çekiyor.

Tüketicilerin bilgiye ulaşmak için uzun metinler ya da videolar yerine kısa, doğrudan ve ilgi çekici içerikleri tercih etmesi, iletişim stratejilerinin de radikal şekilde değişmesine neden oluyor. Bu durum özellikle Z ve Alfa kuşaklarını hedefleyen markalar için kısa video içeriklerini bir zorunluluk haline getiriyor. Önümüzdeki dönemde içerik üreticileri, pazarlama profesyonelleri ve platform geliştiriciler açısından kısa videolar; sadece bir trend değil, kalıcı bir dijital davranış biçimi olarak önemini artırarak varlığını sürdürecek.

Benzer içerikler için tıklayın.

Önceki Yazı

Trump Parfüm: Victory 45-47 ile Seçmenlere Koku Yoluyla Mesaj

Sonraki Yazı

OpenAI Çalışanları ChatGPT Kullanımıyla Gündelik Hayatlarını Nasıl Kolaylaştırıyor?