LinkedIn algoritması, 2025’te köklü bir değişimle yeniden şekillendi. Artık platform, içeriklerin yayınlandığı tarihten çok, kullanıcıya kattığı değerle ilgileniyor. Bu, hem içerik üreticileri hem de profesyonel ağını etkili kullanmak isteyenler için yeni bir dönemin habercisi.
Haziran ayında devreye giren yeni sistem, LinkedIn’in amacını yeniden tanımlıyor: “Anlamlı bağlantılar kurmak ve profesyonel değeri yüksek içerikleri öne çıkarmak.” Artık yalnızca güncel değil, kullanıcının ilgi alanına uygun içerikler zamanın ötesinde bir görünürlük kazanıyor.
LinkedIn Algoritması Artık Zaman Değil, Değer Odaklı
Geçmişte LinkedIn haber akışı büyük ölçüde kronolojik düzene göre şekilleniyordu. Ancak yeni algoritma, kullanıcı deneyimini ve profesyonel kazanımı ön plana alıyor.
Bir içeriğin öne çıkması için artık şu kriterler belirleyici:
-
Etkileşim geçmişi: Hangi bağlantılarla sık etkileşimde bulunduğunuz,
-
İlişki derecesi: Patron, iş arkadaşı ya da sık konuştuğunuz kişiler,
-
Uzmanlık düzeyi: İçeriği paylaşan kişinin o konudaki otoritesi.
Örneğin yapay zeka konusunda sık içerik tüketiyorsanız, bu alanda uzman kişilerin haftalar önce paylaştığı bir yazı yeniden karşınıza çıkabilir. Yani önemli olan, içeriklerin size ne kattığı.
Beğeniler Geri Planda
Yeni sistemde “beğeni” gibi yüzeysel metriklerin etkisi azaldı. Artık LinkedIn, bir içeriğin somut sonuçlar doğurup doğurmadığına odaklanıyor. Örneğin:
-
Yeni bir bağlantı kurulması,
-
Bir iş başvurusuna ilham vermesi,
-
Ortak bir proje fikrinin doğması gibi çıktılar önem kazanıyor.
Bu da demek oluyor ki içerik üreticileri artık yalnızca “beğeni almak” için değil, gerçek fayda yaratmak için paylaşım yapmalı.
Hangi İçerikler Yeni Algoritmada Öne Çıkacak?
LinkedIn algoritması artık sadece sık paylaşım yapanları değil, kaliteli ve bağlamsal içerik sunanları ödüllendiriyor.
Öne çıkma şansı daha yüksek olan içerik türleri:
-
Zamana dirençli içerikler: Paylaşıldıktan günler sonra bile anlamını yitirmeyen bilgiler.
-
Profesyonel fayda sunanlar: İş dünyasına dair trend analizleri, ipuçları, başarı hikâyeleri.
-
Kişiselleştirilmiş içerikler: Hedef kitleyle duygusal ya da mesleki bağ kuran paylaşımlar.
Bir örnek: Bir iş ilanı değil ama “Bu pozisyona nasıl ulaştım?” tarzı bir içerik, kariyer yolculuğu sunarak kullanıcıya ilham verebilir ve öne çıkabilir.
Zamanında Gördüyseniz, Tekrar Görmezsiniz
Yeni algoritma, daha önce görmediğiniz fakat ilginizi çekecek gönderileri öne çıkarmayı amaçlıyor. Aynı içeriği tekrar tekrar karşınıza çıkarmak yerine, yeni bir içerik gibi göstermesi de bu sistemin inceliklerinden biri.
Bu özellik sayesinde kullanıcılar daha önce gözden kaçırdıkları değerli içerikleri kaçırmadan tüketebiliyor.
İçerik Stratejinizi Güncellemenin Zamanı
Yeni LinkedIn algoritmasıyla birlikte içerik stratejinizi de yeniden düşünmelisiniz. İşte dikkat etmeniz gerekenler:
Uzmanlığınızı Gösterin
Artık alanınıza dair özgün bir bakış açısı sunmak çok daha önemli. Başka yerden alıntılanmış bilgilerden ziyade, sizin yorumunuzu içeren içerikler öne çıkıyor.
Anlam Yaratın
İçeriğiniz bir sorunu çözmeli, bir ilham vermeli veya profesyonel bir kazanım sunmalı. “Günün sözü” paylaşmaktan öteye geçin.
Etkileşim İçin Değil, Etki İçin Yazın
Bir içeriğin amacı artık sadece yorum almak değil. Okuyan kişinin hayatında bir harekete neden olması gerekiyor. Bir eğitimi kaydetmesi, biriyle iletişime geçmesi ya da bir iş fikrine yönelmesi gibi etkiler aranıyor.
Eski Algoritmaya Dönmek Mümkün mü?
LinkedIn, isteyen kullanıcılar için hala zaman öncelikli sıralama seçeneğini sunuyor. Bunun için:
Ayarlar > Hesap Tercihleri > Tercih Edilen Faaliyet Akışı Görünümü > En Son Gönderiler
seçeneğini işaretlemek yeterli. Ancak bu, algoritmanın etkilerini tamamen ortadan kaldırmıyor.
LinkedIn İçin Yeni Bir Çağ Başlıyor
LinkedIn algoritması, 2025’le birlikte yalnızca teknik bir güncelleme değil, içerik üretimi ve tüketimi açısından da bir zihniyet dönüşümü sunuyor. Paylaşım yaparken artık şu soruyu sormak gerekiyor: “Bu içerik kime nasıl bir değer katıyor?”
Eğer içerikleriniz anlam taşıyor, uzmanlığınızı gösteriyor ve karşı tarafa somut fayda sağlıyorsa, tarihe değil değere göre sıralanan bu yeni düzende öne çıkmanız hiç de zor değil.
Benzer içerikler için tıklayın.