Marks & Spencer Reklamı Neden Yasaklandı? “Sağlıksız Zayıf” Model Tartışması

Marks & Spencer reklamı

Marks & Spencer reklamı, İngiltere’de “sağlıksız derecede zayıf görünen bir model” kullandığı gerekçesiyle yasaklandı. Reklam Standartları Kurumu (ASA), dijital kampanyalardan birini sorumsuz beden algısı sunduğu için yayından kaldırma kararı aldı.

Karar, yalnızca dört şikâyetin ardından alınmış olsa da etkisi büyük oldu. Çünkü bu yasak, yalnızca bir moda markasının reklamını değil, aynı zamanda reklamcılıkta etik temsil, beden algısı ve görsel sorumluluk gibi geniş konuları da yeniden gündeme taşıdı.

Nisan-Mayıs 2025 döneminde görülen kampanyalar; bir e-posta gönderisi, bir internet sitesi ve mobil uygulamanın iki sayfasında yayınlandı. ASA’ya iletilen dört reklamdan sadece biri sorunlu bulundu. Geriye kalan üç reklamda ihlale rastlanmadı.

Moda Reklamlarında Sınır Nerede Başlıyor?

ASA’nın açıklamasına göre, reklamda yer alan modelin poz ve kıyafet seçimi “sağlıksız derecede zayıf bir görünüm” oluşturuyordu. Model, kameraya dönük şekilde bir eli cebinde ve diğer eliyle çanta tutarken görüntüleniyordu. Omuzlarının çıkıntılı görünmesi, köprücük kemiklerinin belirginliği ve yukarıdan çekim açısı nedeniyle başının gövdesine oranla daha büyük görünmesi gibi unsurlar, “küçük beden algısını” güçlendirdi.

Kurum, bu detayların birlikte ele alındığında, reklamın sağlıksız bir görünümü normalleştirdiğini ve topluma sorumsuz bir mesaj verdiğini belirtti. Bu gerekçeyle de Marks & Spencer reklamı yayından kaldırıldı.

Öte yandan M&S savunmasında, kadın giyim koleksiyonlarının 8 ila 24 beden arasında değiştiğini ve tüm müşterilere hitap etmeyi amaçladıklarını belirtti. Ayrıca modellerin sağlıklı olduklarını ve endüstri standartlarına göre çalışıldığını vurguladı. Yine de şikayet sonrası görselleri geri çektiklerini duyurdular.

Marks & Spencer reklamı

Dijital Reklamlarda Temsil Sorumluluğu

Dijital reklamlar, geleneksel medyaya göre çok daha hızlı yayılıyor ve özellikle genç kullanıcılar üzerinde derin etkiler yaratabiliyor. Bu nedenle reklam içeriklerinde kullanılan görsellerin sadece estetik değil, psikolojik ve toplumsal etkileri de göz önünde bulundurulmalı.

Marks & Spencer reklamı örneğinde olduğu gibi, modelin görüntüsünü oluşturan tüm detaylar – beden ölçüsü, duruş, açı ve ışık kullanımı – topluca değerlendirilerek algı yönetimi yapılıyor. ASA’nın kararı, markaların yalnızca ürün tanıtımı değil, toplum üzerindeki etkileri de düşünerek hareket etmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

Dört kişilik bir şikâyet grubu ile başlatılan incelemenin sonucunda alınan bu karar, bireysel farkındalığın sistemde nasıl karşılık bulabildiğini gösteriyor. Aynı zamanda reklamcılığın artık yalnızca “görselliği” değil, “sorumluluğu” da taşıması gerektiğini hatırlatıyor.

Sağlıklı Beden Algısı Markaların Sorumluluğunda

Marks & Spencer reklamı, beden algısı tartışmasının merkezine otururken moda endüstrisindeki dönüşümü de gözler önüne seriyor. Uzun yıllar boyunca “ideal” beden ölçüsü olarak lanse edilen zayıf modellerin yerini artık farklı beden tipleri, yaşlar ve kimliklerle daha kapsayıcı temsiller alıyor.

Bu durum sadece bireysel özgüveni değil, toplumun estetik normlarını da etkiliyor. Sağlıksız beden temsilleri, özellikle gençler üzerinde yeme bozukluğu, beden memnuniyetsizliği gibi ciddi sonuçlara yol açabiliyor.

Bu nedenle reklam verenler; sadece görünür çeşitliliği değil, gerçekte “sağlıklı ve sorumlu temsili” önemsemeli. Marks & Spencer reklamı, bu sorumluluğun nerede başlayıp nerede ihmal edilebildiğine dair çarpıcı bir örnek sunuyor.

Marks & Spencer Reklamı Üzerinden Beden Temsili Tartışmaları

Marks & Spencer reklamı, yalnızca bir görsel içerikten ibaret değil; toplumsal değerlerle, tüketici algısıyla ve etik reklamcılıkla doğrudan ilişkili bir sembol hâline geldi. Özellikle son yıllarda beden pozitifliği hareketiyle birlikte, reklamcılıkta kullanılan görsellerin psikolojik etkileri çok daha dikkatli izleniyor.

Bu olay, markaların yalnızca farklı beden tiplerine yer vermesinin yeterli olmadığını gösteriyor. Temsiliyetin sağlıklı, dengeli ve sorumlu bir biçimde sunulması da aynı derecede önemli. Zira modelin ne giydiği, nasıl durduğu, hangi açıdan çekildiği gibi görsel detaylar, bilinçaltına iletilen mesajların temelini oluşturuyor. ASA’nın vurguladığı gibi, bu detaylar sorumsuz bir algı yaratıyorsa, kapsayıcı koleksiyonlar bile amacına ulaşamayabiliyor.

Marks & Spencer reklamı örneği, sektör için bir uyarı niteliğinde. Tüketici sağlığı, marka itibarı ve sosyal sorumluluk artık ayrı düşünülemiyor. Bu nedenle markaların, reklam üretim sürecinde yalnızca estetik değil, etik değerlere de bağlı kalmaları gerekiyor.

Benzer içerikler için tıklayın.

Önceki Yazı

Nikita Konkin’den Makarna Tasarımında Yaratıcı Bir Duruş

Sonraki Yazı

Pepsi Prebiyotik Cola Geliyor: Sağlıklı Cola Dönemi Başlıyor!