McDonald’s, çocuklara sadece eğlenceli anlar değil, aynı zamanda kendilerini ifade etme fırsatı da sunuyor. Marka, ikonik kırmızı Happy Meal kutusunu bu kez tamamen beyaz bir tuvale dönüştürerek çocukların duygularını çizerek anlatmalarını teşvik ediyor. İngiltere’de hayata geçirilen bu özel proje, çocukların yaratıcılık yoluyla duygusal farkındalık kazanmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Kutuların içine eklenen pastel boyalar sayesinde çocuklar “nasıl hissettiklerini” çizmeye davet ediliyor.
Bu yenilikçi adım, McDonald’s’ın uzun süredir yürüttüğü BBC Children in Need iş birliğinin bir parçası. 5–18 Kasım tarihleri arasında sürecek kampanya, markanın toplumsal faydaya odaklanan iletişim stratejisinin en etkileyici örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Duygulara Renk Katan Bir Happy Meal Deneyimi
McDonald’s, geçtiğimiz yıl Happy Meal kutularındaki gülümseme logosunu kaldırarak çocuklarda duygu farkındalığını öne çıkaran Cannes Lions ödüllü bir kampanyaya imza atmıştı. Bu yılki “beyaz kutu” konsepti, o projenin devamı niteliğinde. Araştırmalar, çocukların duygularını çizim yoluyla anlatırken daha rahat olduklarını gösteriyor. Ebeveynler ise bu tür yaratıcı aktivitelerin iletişimi kolaylaştırdığına inanıyor.
McDonald’s Birleşik Krallık & İrlanda Pazarlama Direktörü Ben Fox, projenin amacını şu sözlerle özetliyor:
“Ailelere, çocuklarla duygu üzerine konuşmalarını teşvik eden bir araç sunuyoruz. Bu yaratıcı diyaloglar, çocukların iyi olma halini destekleyen güçlü bir adım.”
Dijital Deneyimle Desteklenen Sosyal Fayda
Kampanya yalnızca restoranlarla sınırlı kalmıyor. Aileler, McDonald’s’ın dijital platformları üzerinden ücretsiz sanat terapisi içeriklerine ulaşabiliyor. Böylece proje, hem fiziksel hem dijital dünyada çocukların duygusal gelişimine katkı sağlıyor. Strateji ve fikir geliştirme sürecinde Ready10, görsel kimlik ve uygulama aşamasında ise McDonald’s’ın partner ajansı TMS görev aldı.
McDonald’s’ın bu yaratıcı yaklaşımı, çocuklara yönelik marka iletişiminde yeni bir döneme işaret ediyor. Artık odak yalnızca eğlence değil; duygusal farkındalık, yaratıcılık ve mental iyilik hali. Bu anlayış, markaların toplumsal sorumluluklarını duygusal bağ kuran, empati temelli projelere dönüştürdükleri yeni bir dönemi yansıtıyor.
Daha fazla ilgi çekici kampanya için tıklayın.
