Meta, 8 milyar dolarlık gizlilik ihlali davasıyla bir kez daha dünya kamuoyunun radarında. Facebook’un çatı şirketi olan teknoloji devi, bu kez doğrudan değil, yöneticileri üzerinden yargı sürecine dahil ediliyor. CEO Mark Zuckerberg, Delaware Chancery Mahkemesi’nde görülecek davada baş tanık olarak ifade vermeye hazırlanıyor. Dava, Facebook’un kullanıcı verilerini rızasız topladığı ve bu verilerle üçüncü taraflara erişim sağladığı iddialarını temel alıyor. Süreç, yalnızca yüksek meblağlı bir tazminat talebini değil, aynı zamanda dijital platformların kullanıcı gizliliği konusundaki sorumluluklarını da yeniden gündeme taşıyor.
Facebook’un Gizlilik Anlaşması Yöneticileri Sorumlu Hale Getirdi
Davanın çıkış noktası, Facebook ile ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) arasında 2012 yılında imzalanan gizlilik anlaşması. Hissedarlar, bu anlaşmanın sistematik biçimde ihlal edildiğini ve Mark Zuckerberg’in de bu süreci görmezden geldiğini öne sürüyor. Meta şirket olarak davada sanık değil; ancak şirketin üst düzey yöneticilerinin gözetim yükümlülüğünü ihmal ederek kuruma milyarlarca dolarlık zarar verdiği iddiası mahkemenin gündeminde.
Sanıklar arasında Zuckerberg’in yanı sıra eski Meta COO’su Sheryl Sandberg, yatırımcı Marc Andreessen ve yönetim kurulu üyeleri Peter Thiel ile Reed Hastings de yer alıyor. Dava jüri olmadan sekiz gün boyunca sürecek ve yöneticilerin karar alma süreçleri, toplantı notları ve alınan önlemler detaylı biçimde değerlendirilecek.
Hissedarların İddiası: Bilinçli İhlal ve Hisse Satışı
Hissedarlar, davayı sıradan bir kötü yönetim vakası olarak değil, bilinçli ihlaller zinciri olarak tanımlıyor. Delaware yasalarına göre yöneticiler yalnızca kötü kararlar nedeniyle değil, yasal yükümlülükleri kasıtlı olarak ihlal ettiklerinde sorumlu tutulabiliyor. Bu kapsamda hissedarlar, özellikle Zuckerberg’in Cambridge Analytica skandalını önceden öngördüğünü ve bu süreçten önce Meta hisselerini yüksek miktarda satarak kişisel kazanç elde ettiğini iddia ediyor.
Dava dosyasına göre Zuckerberg, 1 milyar doları aşkın kar sağlayacak şekilde hisse satışı gerçekleştirdi. Ancak Zuckerberg’in avukatları, bu işlemlerin önceden planlanmış ticaret takvimi kapsamında yürütüldüğünü ve içeriden bilgiye dayanmadığını savunuyor. Ayrıca bu gelirlerin büyük kısmının hayır işleri için kullanıldığı ifade ediliyor.
Dava, Gizlilik Standartlarında Yeni Dönem Başlatabilir
Meta dava süreci hakkında yorum yapmaktan kaçınsa da şirket, 2019’dan bu yana kullanıcı gizliliği için milyarlarca dolarlık yatırım yaptığını hatırlatıyor. Ancak uzmanlara göre bu tür çabalar, geçmişteki veri ihlallerinin üzerini örtmeye yetmiyor. Özellikle yapay zekâ sistemlerinin kullanıcı verileriyle nasıl eğitildiği konusundaki artan endişeler, davanın kamuoyundaki etkisini daha da derinleştiriyor.
Delaware Chancery Mahkemesi’nin vereceği karar, yalnızca Meta’nın değil, tüm sosyal medya ve dijital platformların kullanıcı gizliliğine yaklaşımını doğrudan etkileyecek potansiyele sahip. Ayrıca davanın sonunda kamuoyuna açıklanacak belgeler, teknoloji devlerinin karar alma mekanizmalarına dair uzun süredir beklenen şeffaflığı sağlayabilir.
Gözler şimdi, Mark Zuckerberg’in tanıklığında açığa çıkacak detaylara çevrilmiş durumda.
Benzer içerikler için tıklayın.