Milka ve mor inek, 1901 yılında Philippe Suchard’ın vizyonuyla doğdu. Marka, Almanca “Milch” (süt) ve “Kakao” kelimelerinden türeyen ismini mor ambalaj ve sevimli bir inek figürüyle taçlandırarak kısa sürede fark yarattı.Milka, Alp Dağları’nın taze sütü ve saf kakao kullanarak hem ulaşılabilir fiyatlı hem de kaliteli bir ürün sunmayı hedefleyerek kısa sürede geniş bir kitleye ulaştı.
Milka’nın marka hafızasında kalıcı olmasını sağlayan en önemli unsurlardan biri, mor rengi cesurca sahiplenmesi oldu. 1900’lü yılların başında pazarlama dünyasında oldukça sıra dışı bir tercih olan mor, doğada nadir bulunması nedeniyle dikkat çekiciliğiyle öne çıktı. Renklerin marka kimliği üzerindeki etkisini erkenden keşfeden Milka, reklam stratejilerinde bu rengi ustalıkla kullandı.
1972 yılında, Young & Rubicam Frankfurt ekibi Milka için yeni bir kampanya hazırlarken fabrikanın dört bir yanına hâkim olan mor detaylar dikkatlerini çekti. Bu gözlem, markanın simgesi hâline gelecek mor ineğin doğuşuna ilham verdi. Marka, fark yaratacak bu fikri benimsedi ve ilk mor ineğini yaratmaya karar verdi.
Mor ineğin ilki, Bern yakınlarında bir çiftlikten seçilen ve “Adelheid” adı verilen 800 kiloluk bir inek oldu. İneğin sadece kameraya bakan yüzeyi, veteriner gözetiminde mor renge boyandı. Çekimler sırasında ineğin dikkatini sahneye yönlendirmek için görevli bir kişi sürekli olarak bir şemsiye açıp kapattı. Bu sahneler, Milka’nın tanıtım yüzünü belirlemiş oldu.
Mor inek, zamanla Milka’nın ikonik sembolüne dönüştü. 1984-1990 arasında reklam yüzü olan “Schwalbe” isimli inek emekli olduğunda, kamuoyunda oluşan tepkiyi yatıştırmak isteyen Milka, hayvanın sahibine 400 Mark emekli maaşı bağlayarak sadakatini göstermiş oldu.
Bugün, mor inek sadece bir pazarlama unsuru değil; Milka’nın geçmişiyle bütünleşmiş, marka ruhunu yansıtan güçlü bir simge. Mor rengi ve ikonik ineğiyle Milka, çikolata dünyasında fark yaratan ve hafızalara kazınan bir marka olmayı sürdürüyor.
Benzer haberlere buradan ulaşabilirsiniz.