Öğrenciler Yapay Zeka ile Çalışıyor: %90’ı Haftada En Az Bir Kez Kullanıyor!

Öğrenciler Yapay zeka kullanımı

Yapay zeka, artık yalnızca teknoloji meraklılarının değil, üniversite öğrencilerinin de günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Grammarly’nin Temmuz 2025’te yaptığı araştırmaya göre, öğrenciler yapay zeka kullanımı konusunda oldukça aktif. ABD’de 2.000 üniversite öğrencisinin katıldığı çalışmada, katılımcıların %90’ı haftada en az bir kez yapay zekadan faydalanıyor. Bu oran, teknolojinin akademik hayata entegrasyonunun ne kadar hızlı gerçekleştiğini gözler önüne seriyor.

Ancak araştırma, üniversitelerin bu dönüşüme aynı hızla uyum sağlayamadığını ve öğrencilerin büyük ölçüde kendi başlarına öğrenim sürecini yönettiğini ortaya koyuyor. Bu durum, hem akademik rehberlik eksikliğini hem de yapay zeka kullanımına dair kuralların net olmamasını gündeme taşıyor.

Akademik ve Kişisel Hayatta Yapay Zeka Kullanımı Artıyor

Araştırmaya göre öğrencilerin %87’si yapay zekayı akademik amaçlarla, %90’ı ise kişisel yaşamlarında kullanıyor. Haftalık kullanım süresi akademik konularda ortalama 5 saat, kişisel işlerde ise yine 5 saat civarında.

En yaygın kullanım alanları ise şöyle sıralanıyor:

  • %49 fikir üretme

  • %42 yazım ve dil bilgisi düzeltme

  • %41 zor konuları anlamak

  • %35 okul dışı işlerde destek alma

  • %25 özgeçmiş ve çalışma materyali hazırlama

  • %22 mülakat hazırlığı

Bu veriler, öğrencilerin yapay zekayı yalnızca ödevlerini kolaylaştırmak için değil, günlük yaşamlarını planlamak ve kariyer hedeflerini geliştirmek için de kullandığını gösteriyor. Örneğin, seyahat planı yapmaktan vergi beyanına kadar pek çok konuda yapay zekadan destek alınıyor.

Okullar Yetişemiyor, Öğrenciler Yapay Zeka Kullanımını Kendi Başına Öğreniyor

Yapay zeka kullanımındaki hızlı artışa rağmen, okulların politika ve rehberlik açısından geride kaldığı görülüyor. Araştırmada öğrencilerin %55’i yapay zekayı kendi kendine öğrenmeye çalıştığını söylüyor. Katılımcıların %46’sı, yapay zekayı yanlış şekilde kullanmaları halinde cezalandırılmaktan endişe duyuyor. Hatta %10’u, bu nedenle şimdiden disiplin cezası aldığını belirtiyor.

Üniversitelerin yapay zekaya bakışı ise farklılık gösteriyor:

  • %30’u yalnızca belirli görevler için serbest

  • %31’i kaynak gösterildiği sürece geniş kullanım izni veriyor

  • %32’sinde tamamen yasak

Mevzuatın olduğu durumlarda bile destek eksik. Öğrencilerin %69’u öğretim üyelerinin genellikle okul politikalarını hatırlattığını söylese de, yalnızca %11’i öğretmenlerinin yapay zekayı kullanmalarını teşvik ettiğini ifade ediyor. Bu durum, öğrencilerin belirsizlik içinde hareket etmesine neden oluyor.

Geleceğin Yetkinliği: Yapay Zeka Okuryazarlığı

Araştırma, öğrencilerin gelecek planlarında yapay zeka araçlarının önemli bir yer tuttuğunu da ortaya koyuyor. Katılımcıların %50’si mezun olduktan sonra en kritik becerinin yapay zeka okuryazarlığı olacağını düşünüyor. %62’si ise kariyer başarısını bu araçları sorumlu bir şekilde kullanabilmeye bağlıyor.

Buna karşılık, üniversite diploması aynı düzeyde önemsenmiyor. Bu durum, iş dünyasının giderek beceri temelli bir değerlendirme modeline yöneldiğini gösteriyor. Yani gelecekte öğrencilerden beklenen yalnızca alan bilgisi değil; aynı zamanda teknolojiyi etik, verimli ve yaratıcı şekilde kullanabilme yetkinliği olacak.

Öğrenciler arasında yapay zeka kullanımına bakış açısı da çeşitlilik gösteriyor. %37’si yapay zeka kullanımının açıkça belirtildiği sürece kabul edilebilir olduğunu, %25’i bunun hâlâ kopya olarak görüldüğünü, %22’si ise bu araçları “akıllı” ya da “verimli” bir çözüm olarak değerlendirdiğini belirtiyor.

Üniversiteler İçin Zaman Daralıyor

Grammarly’nin araştırması, yapay zekanın öğrenci yaşamına hızlı bir şekilde entegre olduğunu, ancak üniversitelerin bu değişime ayak uydurmakta zorlandığını ortaya koyuyor. Politika eksiklikleri, rehberlik yetersizliği ve farklı üniversiteler arasındaki uygulama farkları, öğrencileri belirsizlik içinde bırakıyor.

Yapay zekanın eğitimde doğru şekilde entegre edilmesi, hem öğrencilerin teknolojiden en verimli şekilde yararlanmasını hem de akademik dürüstlüğün korunmasını sağlayacak. Aksi halde, öğrenciler kendi başına yol alırken, eğitim kurumları geriden takip etmek zorunda kalacak.

Benzer içerikler için tıklayın.

Önceki Yazı

MARUF25 “Çözüm Üreten Kentler” İçin Açık Çağrısını Başlattı