Prestige Mall, Türkiye’nin ilk “lüks ve butik” konseptli alışveriş merkezi olarak 2007 yılında Başakşehir’de kapılarını açmıştı. Açıldığı dönemde farklı mimarisi, özel marka karması ve butik AVM anlayışıyla dikkat çeken proje, kısa sürede bölgenin sembollerinden biri haline gelmişti. Ancak aradan geçen 18 yılın ardından, yönetim sorunları ve ekonomik zorluklar nedeniyle alınan kapanma kararıyla serüvenini noktaladı. Haziran ayından itibaren mağazaların tasfiye sürecine girmesiyle birlikte kapanış süreci fiilen başladı.
Prestige Mall’un hikâyesi yalnızca bir alışveriş merkezinin kapanışı değil, aynı zamanda Türkiye’de değişen tüketim alışkanlıklarının, ekonomik koşulların ve perakende sektöründeki dönüşümün de güçlü bir yansıması niteliğinde.
Dijital Yükselişi AVM’leri Zorluyor
Pandemi sonrası hız kazanan dijitalleşme, online alışverişin tüketici alışkanlıklarını tamamen dönüştürmesine yol açtı. Tüketiciler artık daha hızlı, kolay ve evden çıkmadan alışveriş yapmayı tercih ediyor. Bu durum, özellikle geleneksel yapısını koruyan ve yenilikçi adımlar atamayan AVM’ler için büyük bir tehdit haline geldi.
Ekonomik daralma, artan işletme maliyetleri ve enerji giderleri de bu süreci hızlandırdı. Uzmanlara göre, Prestige Mall örneğinde olduğu gibi marka karmasının doğru oluşturulamaması, hedef kitleye uygun kiracı profilinin geliştirilememesi ve değişen müşteri beklentilerine yanıt verilememesi kapanışta önemli rol oynadı.
Süzer Grubu tarafından hayata geçirilen Prestige Mall, açıldıktan kısa süre sonra, 2007’de 55 milyon dolara İrlandalı Quinn Grubu’na satıldı. 2013 yılında ise AVM, Rus sermayeli MSFD Gayrimenkul A.Ş. tarafından devralındı. Farklı yatırımcıların el değiştirmesi, merkez için yeni bir dinamizm yaratmak yerine belirsizlikleri artırdı. Bu süreçte güçlü bir marka karması oluşturulamadı ve Başakşehir’in değişen demografik yapısına uygun bir dönüşüm gerçekleştirilemedi.
Prestige Mall’un Kapanışının Sektöre Yansıması
Prestige Mall’un kapanışı, yalnızca bir AVM’nin veda etmesi değil, aynı zamanda Türkiye’de perakende sektörünün geçirdiği dönüşümün de sembolik bir örneği. Tüketici beklentilerinin hızla değiştiği günümüzde, yalnızca alışveriş değil; sosyal alan, deneyim ve yaşam tarzı sunan projeler öne çıkıyor. Bu anlamda, lüks ve butik konseptiyle yola çıkan Prestige Mall, ilk yıllarında farklı bir vizyon sunsa da zamanla bu değişimi yakalayamadı.
Sektör uzmanlarına göre, geleceğin alışveriş merkezleri daha deneyim odaklı, dijital entegrasyona sahip, sürdürülebilir çözümler üreten ve topluluklara değer katan yapılar olacak. Bu açıdan Prestige Mall’un kapanışı, diğer AVM’ler için de ders niteliğinde.
Prestige Mall, Türkiye’de alışveriş merkezi konseptine farklı bir bakış açısı getirmiş öncü projelerden biri olarak tarihe geçti. Ancak değişen tüketim alışkanlıkları, ekonomik dalgalanmalar ve yönetim sorunları nedeniyle yolculuğunu tamamladı. Bu kapanış, perakende sektöründe yenilenmenin ve müşteri beklentilerini sürekli takip etmenin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Başakşehir’in hafızasında özel bir yere sahip olan Prestige Mall, sektörel dönüşümün sembollerinden biri olarak hatırlanacak.
Benzer içerikler için tıklayın.