Spotify krizi, Türkiye’de dijital platformlar ve içerik denetimi tartışmalarının merkezine yerleşti. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu’nun Spotify’daki bazı kullanıcı listelerinin dini ve milli değerleri hedef aldığını öne sürmesiyle başlayan süreç, kısa sürede hem toplumsal hem de kurumsal düzeyde ciddi bir krize dönüştü. Tepki çeken içeriklerin ardından Rekabet Kurumu devreye girerek platform hakkında inceleme başlattı. Yaşanan bu gelişmelerin üzerine Spotify Türkiye’den de konuyla ilgili ilk resmi açıklama geldi.
Dini hassasiyetlere yönelik çalma listelerinin kamuoyunda infial yaratması, sosyal medyada büyük yankı bulurken devletin en üst düzey kurumlarının sürece müdahil olması, dijital içerik platformlarının sorumluluklarını ve şeffaflık politikalarını tekrar gündeme getirdi. Türkiye’nin kültürel değerleriyle çatışan içeriklerin neden yayında kaldığı, içerik denetiminin nasıl yapıldığı ve algoritmaların hangi kriterlerle çalıştığı soruları da kamuoyunun merak ettiği başlıklar arasında yer aldı.
Bu gelişmeler ışığında hem toplumsal hassasiyet hem de rekabet hukuku çerçevesinde ilerleyen kriz, Türkiye’nin dijital yayın platformlarıyla olan ilişkisini yeniden şekillendirebilecek bir sürecin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Dini Hassasiyet Tartışmasıyla Başlayan Spotify Krizi
4 Temmuz 2025’te, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu’nun yaptığı açıklama ile kamuoyu ilk kez söz konusu içeriklerden haberdar oldu. Mumcu, Spotify’da yer alan bazı kullanıcı çalma listelerinin toplumun dini ve kültürel değerlerine açıkça hakaret içerdiğini ifade etti. Özellikle “Hz. Muhammed’in mağarada dinlediği şarkılar” ve “Emine Erdoğan’ın hot girl playlist’i” gibi başlıklar, yoğun tepki çekti.
Mumcu, bu listelerin yalnızca provokatif içerikler olmadığını, aynı zamanda kamu düzenini ve toplumsal birliği tehdit eden unsurlar barındırdığını belirtti. Ayrıca, platformun daha önce yapılan uyarılara rağmen herhangi bir düzeltici adım atmadığını vurguladı. Yetkili kurumları göreve davet eden Mumcu, adli sürecin başlaması gerektiğini savundu.
Rekabet Kurumu Devrede: Spotify’ın Uygulamaları Mercek Altında
Batuhan Mumcu’nun açıklamalarının ardından Rekabet Kurumu, aynı gün içerisinde Spotify hakkında resmi bir inceleme başlattığını duyurdu. Kurumun açıklamasına göre, Spotify’ın Türkiye’de uyguladığı stratejilerin ve iş modellerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı olup olmadığının araştırılacağı belirtildi.
İnceleme kapsamında şu sorulara yanıt aranıyor:
-
Spotify, bazı sanatçılara diğerlerinden daha fazla görünürlük sağlayarak ayrımcılık yapıyor mu?
-
Rakip dijital müzik platformlarının faaliyetlerini engelleyen bir strateji mi izliyor?
-
Telif hakkı sahiplerinin platform üzerindeki haklarını sınırlandırıyor mu?
Bu soruşturma, yalnızca içerik krizinden değil, aynı zamanda Spotify’ın pazardaki hâkim pozisyonuna dair endişelerden de kaynaklanıyor. Yani Spotify krizi, hem toplumsal hem de rekabete dayalı hukuki zeminlerde derinleşiyor.
Spotify Türkiye Açıklaması: “Yasalara Uygun Şekilde Faaliyet Gösteriyoruz”
Yaşanan gelişmelerin ardından, Spotify Türkiye resmi bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Rekabet Kurulu’nun başlattığı incelemeden haberdar olduklarını ve kurumla tam iş birliği içinde hareket ettiklerini belirtti. Ayrıca sürecin olumlu sonuçlanması adına yapıcı bir yaklaşım benimsediklerini vurguladılar.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye Rekabet Kurulu’nun başlattığı incelemeden haberdarız. Süreci aktif olarak takip ediyoruz. Tüm faaliyetlerimizi yasal düzenlemelere uygun şekilde yürütüyoruz. Ancak incelemenin kapsamı hakkında şu aşamada daha fazla bilgiye sahip değiliz.”
Spotify Türkiye, ülkedeki müzik sektörüne olan katkılarını da vurguladı:
“2024 yılında Türkiye müzik sektörüne 2 milyar TL’den fazla ödeme yaptık. Türkiye Top 50 listesinde yer alan sanatçıların yüzde 90’ı Türk. Ayrıca Türk sanatçılar, global telif gelirlerinin önemli bir kısmını Spotify üzerinden elde ediyor.”
Bu açıklama, şirketin yalnızca yasal değil, aynı zamanda sektörel sorumluluklarının da bilincinde olduğunu gösteriyor. Ancak açıklamada, kullanıcı içeriklerine dair herhangi bir özür ya da düzenleme sözü verilmemesi, kamuoyunda daha fazla tepkiye yol açabilir.
Spotify Krizi Ne Yöne Evrilecek?
Tartışmalar, yalnızca birkaç provokatif çalma listesi ile sınırlı kalmadı. Spotify krizi, bir dijital platformun içerik denetiminden rekabet politikalarına kadar birçok yönüyle Türkiye’deki dijital ekosistem tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Rekabet Kurumu’nun başlattığı soruşturmanın ilerleyişi, Türkiye’de dijital platformlara yönelik denetim çerçevesinin nasıl genişleyeceğini gösterebilir.
Spotify’ın ilerleyen günlerde içerik politikalarında değişiklik yapıp yapmayacağı ve Rekabet Kurumu ile iş birliğinin nasıl sonuçlanacağı, sürecin seyrini belirleyecek. Ancak görünen o ki, Spotify krizi, kısa vadede kapanmayacak kadar derin ve çok katmanlı bir meseleye dönüştü.
Benzer içerikler ve daha fazlasına ulaşmak için tıklayın.