Sürdürülebilirlik Raporu 2025: Dünya İlk 500’ü Açıklandı, Türkiye Şaşırttı

Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik, 2025 yılında şirketler için artık yalnızca çevresel sorumluluk değil, bütünsel bir yönetim biçimi olarak karşımıza çıkıyor. TIME ve Statista iş birliğiyle hazırlanan “2025’in En Sürdürülebilir 500 Şirketi” listesi, küresel iş dünyasının yeni oyun kurallarını gözler önüne seriyor. Yenilenebilir enerji devlerinden ilaç sektörüne, dijital platformlardan üretim şirketlerine kadar birçok farklı sektör bu listeye girmeyi başardı. Ancak Türkiye için tablo sınırlı: Listede yalnızca iki Türk markası yer alıyor — Beko ve Yapı Kredi.

Bu tablo, bir yandan Türk şirketleri için büyük bir özeleştiri çağrısı niteliği taşırken, diğer yandan gelecek için önemli bir fırsat barındırıyor. Artık sürdürülebilirlik; karbon salımını azaltmaktan çok daha fazlası. Şeffaf tedarik zincirleri, döngüsel üretim sistemleri, yapay zekâ destekli izleme modelleri ve finansal sürdürülebilirlik, rekabetin yeni kuralları hâline geldi.

Türkiye’den Listede Yer Alan Markalar: Beko ve Yapı Kredi

Beko: Erken Karbon Nötr Hedefiyle Sektöre Öncülük Ediyor

Beko, 2025 listesindeki varlığını, uzun vadeli çevre politikalarına ve somut adımlara borçlu. 2040 yılına kadar karbon nötr olma hedefiyle ilerleyen marka, 2024’te Avrupa’nın en verimli fırınlarından birini üretti. Aynı zamanda geri dönüştürülmüş plastik kullanımı, doğa dostu ambalaj çözümleri ve enerji verimli ürün tasarımı gibi birçok alanda sektöre örnek oluyor.

Beko’nun yaklaşımı, sürdürülebilirliğin yalnızca çevre dostu bir kimlik olmadığını, üretimden tüketime kadar her aşamada entegre bir vizyon gerektirdiğini kanıtlıyor. Tüketici deneyimini bu değerlerle yeniden şekillendirmesi ise marka sadakati açısından stratejik bir avantaj yaratıyor.

Yapı Kredi: Sürdürülebilir Finans Modelinin Mimarı

Finans sektörü içinde dikkat çeken diğer Türk markası ise Yapı Kredi oldu. Banka, sürdürülebilir tahvil ihracı, yeşil kredi modelleri ve dijital bankacılıkla karbon ayak izini azaltma gibi adımlarla sürdürülebilir finansın öncüsü hâline geldi.

Ayrıca Yapı Kredi, kurumsal müşterilere ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) danışmanlığı sunarak Türkiye’de bu alanda bir ilki gerçekleştirdi. Bu strateji sadece çevreye katkı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda yatırımcı güveni ve marka değerini de artırıyor.

Küresel Liderler: Schneider Electric, Novartis, Volvo

Schneider Electric: İki Yıldır Zirvede

Fransız Schneider Electric, üst üste ikinci kez listenin zirvesinde yer aldı. Enerji yönetimi yazılımı geliştiren şirket, aynı zamanda sanayi devlerine sürdürülebilirlik danışmanlığı da veriyor. 2024’te RichLand Logistics’in elektrikli araç dönüşümüne öncülük etti, Avrupa genelinde Charge Pro istasyonlarını kurdu ve “Energize” programıyla ilaç sektörünün enerji tedarik zincirlerini dönüştürdü.

İlaç Sektörünün Yeni Vizyonu: Sanofi ve Novartis

Sanofi, blister ambalajlarda plastiği tamamen kaldırma hedefiyle dikkat çekiyor. Ayrıca geliştirdiği yeniden kullanılabilir insülin kalemi, tek kullanımlık 50 ürünün yerini alabiliyor. Novartis ise özellikle Mısır ve Avusturya’daki tesislerinde atık suyun yeniden kullanımına odaklanarak döngüsel üretimin etkili bir örneğini sunuyor.

Volvo Cars: Elektrikli Gelecekten Vazgeçmiyor

Volvo, tamamen elektrikli olma hedefini 2040’a ertelese de sürdürülebilirlik yatırımlarını hız kesmeden sürdürüyor. EX30 modeli markanın en düşük karbon ayak izine sahip aracı olurken, EX90’da %15 geri dönüştürülmüş içerik kullanılıyor. En dikkat çekici adım ise battery passport uygulaması. Bu sistem, bataryaların tedarik zinciri şeffaflığını artırıyor ve 2027’de Avrupa Birliği tarafından zorunlu hâle getirilecek.

Sürdürülebilirlikte Başarı Artık Çok Boyutlu

2025 listesi, sürdürülebilirliğin artık tek bir metrikle —örneğin karbon salımıyla— ölçülemediğini açıkça ortaya koyuyor. Gerçek başarı, birçok farklı disiplini entegre edebilen şirketlerde yatıyor:

  • Enerji yönetimi yazılımlarıyla verimlilik artırımı

  • Ambalaj dönüşümü ile atık azaltımı

  • Döngüsel üretim modelleriyle kaynak verimliliği

  • Yapay zekâ destekli izleme sistemleriyle çevresel etkilerin yönetimi

  • Finansal sürdürülebilirlik modelleri ile ekosistem desteği

Bu boyutlar entegre hâle geldiğinde, sürdürülebilirlik yalnızca bir raporlama konusu değil, markanın tüm iş modeline nüfuz eden bir stratejiye dönüşüyor.

Türkiye İçin Sinyal: Alarm mı, Dönüşüm Fırsatı mı?

Listeye yalnızca iki Türk markasının girmesi, sürdürülebilirlik iletişiminin ötesine geçilmesi gerektiğini gösteriyor. Artık önemli olan sadece niyet beyanları değil; üretim süreçlerinde, finansal sistemlerde, tedarik zincirlerinde ve müşteri deneyiminde ölçülebilir ve belgelenebilir değişim yaratmak.

Özellikle Türkiye’deki büyük ölçekli şirketler için bu liste bir uyarı niteliğinde. Gelecek yıllarda daha fazla Türk markasının bu listede yer alması, yalnızca prestij değil, aynı zamanda uluslararası rekabet gücü için de kritik öneme sahip.

Benzer içerikler ve daha fazla araştırma için tıklayın.

Önceki Yazı

X CEO Değişimi: Linda Yaccarino İstifa Etti, X’in Geleceği Belirsizliğe Girdi

Sonraki Yazı

eCycleLand ile E-Atık Dönüşümü