The Ordinary kampanyası, güzellik dünyasında ezber bozan bir mesajla dikkat çekiyor. Marka, Uncommon Creative Studio imzalı yeni projesi “The Periodic Fable” ile kozmetik endüstrisinin uzun süredir kullandığı “bilimsel” pazarlama dilini sorguluyor.
Yıllardır kozmetik markaları, “devrimsel formül”, “medical grade içerik” ya da “Himalaya’dan gelen nadir özler” gibi ifadelerle ürünlerini konumlandırıyor. Ancak The Ordinary, bu söylemlerin ardındaki manipülasyonu cesur bir dille ifşa ediyor:
“Bilim gibi görünüyor ama aslında hiç bilim değil.”
Sahte Bilim Diline Cesur Bir Tepki
The Ordinary’nin yeni kampanyası, “bilimsel terimlerin pazarlama aracı olarak kullanılmasına” karşı bir yüzleşme niteliğinde. Kampanyada, “medical grade”, “rare ingredients” ve “eternal youth” gibi ifadeler, tıpkı elementlerin yer aldığı bir periyodik tabloya dönüştürülüyor — ancak bu tablo tamamen sahte bir bilim kurgusu. Marka, “lüks”, “nadir” ve “tıbbi” gibi sözcüklerin tüketici güvenini manipüle ettiğine dikkat çekiyor.
Asıl mesaj ise net:
“Gerçek bilim, abartıya ihtiyaç duymaz.”
The Periodic Fable: Uyanışın Hikayesi
“The Periodic Fable” yalnızca bir reklam filmi değil, aynı zamanda bir farkındalık projesi. Olivia De Camps’in yönetmenliğinde çekilen kısa film, distopik bir sınıf ortamında geçiyor. Öğrenciler, “ice rolling” ve “morning shed” gibi trendleri robotik biçimde tekrar ederken, arka planda sahte bilim terimlerini mantra gibi mırıldanıyorlar. Bir öğrenci göz bandını çıkarıp zinciri kırdığında ise sahne sembolik bir hal alıyor: Tüketici uyanıyor. Bu an, güzellik endüstrisindeki körü körüne inançtan sıyrılmanın metaforu olarak karşımıza çıkıyor.
Kampanya, yalnızca filmle sınırlı değil. Markanın web sitesinde yer alan interaktif periyodik tablo, her bir “elementin” ardındaki gerçeği açıklıyor. Influencer iş birlikleri, açıkhava uygulamaları ve dijital aktivasyonlarla desteklenen proje, tüketicilere şu soruyu yöneltiyor:
“Kaç kere sahte bir bilim diline kandık?”
The Ordinary’den Sektöre Açık Mektup: “Artık Yeter”
The Ordinary, kuruluşundan bu yana güzelliği “şeffaf içerik, dürüst bilgi ve makul fiyat” ekseninde tanımlıyor.
Yeni kampanya ise bu felsefenin en yaratıcı ve çarpıcı ifadesi niteliğinde.
Uncommon Creative Studio’nun kurucusu Nils Leonard, kampanyayı şu sözlerle özetliyor:
“Bu, sektörün yıllardır kaçtığı hakikat serumu.”
“The Ordinary kampanyası”, güzellik endüstrisinde sıkça kullanılan bilimsel jargonun ardındaki pazarlama oyunlarını ortaya koyuyor. Bu kampanya, yalnızca bir markanın değil, bir duruşun sembolü: Güzellik artık bir vaat değil, bir yüzleşme.
The Ordinary Reklam Filmi
Benzer içerikler için tıklayın.