Küresel mobilite devi Uber, Türkiye’deki büyüme planlarına hız kesmeden devam ediyor. Bloomberg’in haberine göre şirket, Getir’in teslimat operasyonlarını satın almak için yaklaşık 1 milyar dolarlık bir teklif sundu. Henüz erken aşamada olduğu belirtilen görüşmeler, Uber’in Türkiye pazarındaki konumunu güçlendirme stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Bu potansiyel anlaşma, sadece iki büyük markanın birleşmesi değil; Türkiye’nin dijital lojistik ekosisteminde yeni bir rekabet çağının da başlangıcı olabilir. Uber, geçtiğimiz yıl Trendyol Go’nun yüzde 85 hissesini 700 milyon dolar karşılığında satın alarak Türkiye’deki teknoloji yatırımlarını derinleştirmişti. Şimdi ise Getir hamlesiyle, bu büyüme stratejisini teslimat ekonomisinin merkezine taşımayı hedefliyor.

1 Milyar Dolarlık Teklif Uber’in Türkiye’deki Stratejisini Güçlendiriyor
Uber Getir satın alma süreci, şirketin Türkiye’deki uzun vadeli planlarının yeni bir halkası olarak görülüyor. Mubadala Investment Co. ile yürütülen görüşmeler, yalnızca bir satın alma hamlesinden öte; Uber’in Türkiye’yi bölgesel bir teslimat üssü hâline getirme vizyonunu da yansıtıyor.
Uber’in Türkiye’deki mevcut faaliyetleri, özellikle yolcu taşımacılığı ve yemek teslimatı alanlarında istikrarlı bir büyüme çizgisi izliyor. Ancak Getir’in operasyonel altyapısı, sürücü ağı ve lojistik sistemleri, Uber’in bu pazardaki etkinliğini birkaç kat artırabilecek potansiyele sahip.
Anlaşmanın gerçekleşmesi hâlinde Uber, Türkiye’nin hızlı teslimat sektöründe pazar payını ikiye katlayabilir ve hem “market” hem “yemek teslimatı” segmentlerinde güçlü bir konuma gelebilir. Bu, aynı zamanda Türkiye’nin küresel teknoloji ve lojistik haritasındaki yerini de yeniden tanımlayacak.
Türkiye’nin Hızlı Teslimat Ekonomisinde Yeni Rekabet Dönemi
Getir, Türkiye’nin “hızlı teslimat” modelini dünyaya tanıtan ilk markalardan biri oldu. Ancak küresel ekonomik koşullar ve artan rekabet, markayı son dönemde yeniden yapılanma sürecine yöneltti. Uber’in devreye girmesi, bu ekosistemde hem yatırım hem inovasyon açısından yeni bir rekabet dalgası başlatabilir.
Trendyol Go ve Yemeksepeti gibi oyuncuların yer aldığı pazarda, olası bir Uber–Getir birleşimi pazar dinamiklerini kökten değiştirebilir. Bu birleşme gerçekleşirse, Türkiye yalnızca teslimat hizmetlerinde değil, yapay zekâ destekli lojistik çözümleri ve veri odaklı müşteri deneyimi alanlarında da bölgesel bir teknoloji merkezi hâline gelebilir.
Uber’in Türkiye’deki Büyüme Yol Haritası
Uber, 2025 yılı itibarıyla Türkiye’deki varlığını sadece operasyonel anlamda değil, teknolojik kapasite açısından da güçlendirmeyi hedefliyor. Şirketin geçtiğimiz yıl duyurduğu 200 milyon dolarlık Küresel Teknoloji Geliştirme Üssü yatırımı, bu stratejinin ilk adımıydı.
Getir’in teslimat ağıyla birleşmesi hâlinde Uber, veri analitiği, rota optimizasyonu ve yapay zekâ tabanlı teslimat modelleri sayesinde Türkiye’yi yalnızca bir pazar değil, yenilik üreten bir merkez olarak konumlandırabilir. Bu durum, yerli startupların da küresel oyuncularla daha güçlü rekabet edebilmesinin önünü açabilir.
Uber Getir satın alma hamlesi henüz kesinleşmiş olmasa da, Türkiye’de dijital ekonominin geleceği açısından önemli sinyaller veriyor. Bu süreç, marka birleşmelerinin yalnızca finansal değil, kültürel bir dönüşüm de yarattığını gösteriyor.
Her iki markanın güçlü yönlerinin birleşmesi, Türkiye’deki hızlı teslimat modelinin geleceğini yeniden şekillendirebilir. Artık mesele sadece sipariş süresini kısaltmak değil — teknolojiyi, veriyi ve kullanıcı deneyimini birleştiren yeni nesil teslimat ekosistemini inşa etmek.