Teknoloji hızla gelişirken, engelleri aşmak için yeni çözümler de hayatımıza giriyor. İngiltere’deki bilim insanları, işitme kaybı yaşayan bireyler için devrim niteliğinde bir yenilik yaptı: yapay zekâ destekli akıllı gözlükler. Bu gözlükler, dudak okuma yeteneği ile konuşmaları daha net ve anlaşılır hale getirerek geleneksel işitme cihazlarına alternatif bir seçenek sunuyor. Heriot-Watt, Edinburgh Napier ve Stirling üniversiteleri tarafından geliştirilen bu teknoloji, önümüzdeki yıl piyasaya çıkmaya hazırlanıyor. İşitme cihazlarıyla işbirliği içinde geliştirilen bu gözlükler, sadece işitme sorunu yaşayanlara değil, gürültülü ortamlarda daha iyi duymak isteyen herkese fayda sağlamayı hedefliyor.
Yapay Zekâ Destekli Akıllı Gözlükler: İşitme Cihazlarına Alternatif Bir Teknoloji
Yapay zekâ destekli akıllı gözlükler, kullanıcıların yüzüne entegre edilmiş yüksek teknoloji kameralar aracılığıyla dudak hareketlerini algılıyor ve bu verileri yapay zekâ algoritmaları ile analiz ediyor. Böylece, özellikle kalabalık veya gürültülü ortamlarda meydana gelen çevresel ses karışıklıkları engellenerek, kişinin karşısındaki konuşmacının sözleri daha net hale getiriliyor. Bu teknoloji, trafik, ev aletleri gibi çeşitli arka plan gürültülerini ayırt ederek sesleri optimize etmeye odaklanıyor. Sadece işitme kaybı yaşayan bireyler değil, aynı zamanda normal işiten ve yoğun ses ortamlarında daha iyi duyma ihtiyacı olan kişiler de bu gözlüklerden faydalanabiliyor.
Araştırmacılar, bu akıllı gözlüklerin mevcut işitme cihazlarının yerini almak yerine, onları tamamlayacak yeni bir teknoloji olduğunu vurguluyor. Apple’ın AirPods Pro 2 modelinin işitme desteği sunan ürün kategorisine girmesi gibi, bu gözlükler de işitme teknolojilerini daha erişilebilir hale getirmeyi amaçlıyor. Özellikle birden fazla konuşmacının bulunduğu ortamlarda, mevcut cihazların zayıf kaldığı çoklu ses ayrımı konusunda yapay zekâ destekli gözlükler üstün bir performans sergiliyor.
Dudak Okuma Teknolojisi ve Bulut Tabanlı İşleme
Yapay zekâ destekli akıllı gözlüklerin en dikkat çekici özelliği, dudak okuma yeteneği ve buna bağlı ses netleştirme fonksiyonudur. Kullanıcı gözlüğü taktığında, gözlükteki kamera konuşmacının dudak hareketlerini yakalıyor ve bu görüntüler yapay zekâ algoritmaları tarafından analiz ediliyor. Bu işlem cihaz üzerinde değil, bulut tabanlı sunucularda gerçekleştiriliyor. Yani gözlüğün donanımsal işlem gücü sınırlı olsa da, veriler yüksek kapasiteli İsveç sunucularına gönderiliyor ve burada işleniyor. Bu sayede yüksek hızlı internet ve 5G bağlantı teknolojilerinin sunduğu hız ile neredeyse anlık ve kesintisiz bir deneyim mümkün oluyor.
Bu bulut tabanlı sistem, yüksek işlem gücü gerektiren yapay zekâ uygulamalarının hızlı ve güvenilir çalışmasını sağlarken, gözlüğün daha hafif ve ergonomik olmasına da imkân tanıyor. Ayrıca, sistemin bulut tabanlı olması güncellemelerin ve iyileştirmelerin uzaktan kolayca yapılabilmesine olanak veriyor.
Teknoloji Devi Firmaların Akıllı Gözlük Yatırımları
Yapay zekâ destekli akıllı gözlükler sadece akademik dünyada değil, teknoloji devlerinin de ilgisini çekmiş durumda. Meta ve Apple gibi büyük firmalar, bu yeni nesil giyilebilir cihaz teknolojisini yakından takip ederek kendi ürünlerine entegre etmek için projeler yürütüyor. Meta’nın sahip olduğu gelişmiş 12 MP kamera ve müzik çalabilen hoparlör donanımı, yapay zekâ destekli dudak okuma teknolojisini destekleyebilecek kapasitede. Apple ise önümüzdeki yıl, Meta’nın ürününe benzer ancak daha gelişmiş özellikler sunan akıllı gözlüklerini piyasaya sürme hazırlığında.
Her iki şirketin de akıllı gözlüklerinde ses netleştirme, canlı çeviri ve dudak okuma özelliklerini entegre ederek, kullanıcıların günlük yaşamlarını kolaylaştırmayı amaçladığı bilinmektedir. Bu gelişmeler, yapay zekâ destekli akıllı gözlüklerin gelecekte çok daha yaygın ve işlevsel hale geleceğinin güçlü bir göstergesidir.
Yapay zekâ destekli akıllı gözlükler, işitme cihazlarına getirdiği yenilikçi çözümle hem işitme engellilere hem de genel kullanıcı kitlesine yepyeni bir deneyim sunuyor. Bulut tabanlı yüksek teknolojisi ve öncü araştırmalarla desteklenen bu ürünler, önümüzdeki yıllarda hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmaya adaydır. Bu teknoloji, sesin ve iletişimin önündeki engelleri kaldırarak, daha erişilebilir ve konforlu bir yaşam vadediyor.
Benzer içerikler için tıklayın.