2025 Temmuz Ara Zam Gündeminde Lider Garanti BBVA Oldu

2025 Temmuz Ara Zam

Temmuz ara zam, 2025’in en kritik insan kaynakları gündemlerinden biri olarak öne çıkıyor. Yüksek enflasyonun alım gücü üzerindeki baskısı, yılın başında yapılan maaş artışlarını kısa sürede etkisiz hâle getirirken, çalışan beklentileri de yeniden şekilleniyor. Şirketlerin önemli bir bölümü, ara dönem ücret düzenlemesi yapma konusunda temkinli bir tutum sergilese de bazı sektör liderleri bu konuda proaktif adımlar atıyor.

Bu zam süreci, yalnızca maaş artışı değil; aynı zamanda çalışan bağlılığı, kurumsal sadakat ve marka itibarı açısından da stratejik bir dönüm noktası niteliği taşıyor. Özellikle finans, inşaat ve teknoloji sektörlerinde yaşanan gelişmeler, bu sürecin sadece bir İK uygulaması olmadığını, aynı zamanda işveren markası yönetiminin de temel parçası hâline geldiğini gösteriyor.

Temmuz Ara Zam Dalgası Ne Kadar Yaygın?

Mercer’ın 2025 Ücret Artış ve Yan Haklar Trendleri Ara Anketi’ne göre, Türkiye genelinde 802 şirketin yalnızca %40’ı Temmuz ayında ikinci bir zam dalgası planlıyor. Kalan %60 ise yıl boyunca yalnızca bir kez maaş artışı yapmayı tercih ediyor. Bu durum, maaş politikalarının çeşitliliğini ve şirketler arası yaklaşım farklarını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Ancak yılın ilk yarısında yaşanan enflasyon dalgası, bu “tek zam” politikasının çalışanlar nezdinde sürdürülebilirliğini sorgulatmaya başladı. Ara zam kararı, artık sadece bir ücret düzenlemesi değil; çalışan deneyimi stratejilerinin de önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu doğrultuda özellikle yabancı sermayeli şirketler, sistematik performans analizleri ve piyasa verilerine dayalı olarak temmuz zammı konusunda daha esnek davranabiliyor.

Yerli şirketlerde ise bu karar çoğunlukla maliyet kaygılarıyla şekilleniyor. Bu farklılıklar, çalışan bağlılığı, sirkülasyon oranı ve yetenek yönetimi gibi başlıklarda doğrudan etkisini gösteriyor.

ara zam

Garanti BBVA Ara Zam Hamlesiyle Öne Çıktı

Temmuz ara zam sürecinde ilk somut adımı atan şirketlerden biri Garanti BBVA oldu. Banka, çalışanlarına %12,5 ila %15 arasında değişen oranlarda ara zam yapacağını açıkladı. Ocak ayında uygulanan %22,5’lik artışla birlikte bu oran toplamda %37’ye ulaştı. Bu adım, yalnızca finansal bir karar olarak değil; aynı zamanda çalışanlarla kurulan duygusal bağın da bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Garanti BBVA’nın stratejisi, diğer büyük bankalar ve finans kuruluşları için de referans niteliğinde olabilir. Sektör kaynaklarına göre yakın zamanda başka bankalardan da benzer açıklamalar bekleniyor. Bu durum, sektörde bir zincirleme etki yaratabilir ve ara zam gündemini daha da sıcak hâle getirebilir.

Finans sektörü, her zaman olduğu gibi ücret politikalarında belirleyici rol üstlenmeye devam ediyor. Özellikle çalışan memnuniyetini artırma, yetenek kaybını önleme ve motivasyonu yüksek tutma gibi hedefler doğrultusunda atılan bu adımlar, kurumsal sadakati de doğrudan etkiliyor.

Sektörler Arası Yaklaşımlar Nasıl Farklılaşıyor?

Sektörel bazda değerlendirildiğinde, Ocak 2025 döneminde en yüksek maaş artışı inşaat ve gayrimenkul sektöründe gerçekleşti. Ortalama %44’lük zam oranı, bu sektörlerdeki proje bazlı dinamiklerin ve yüksek iş gücü sirkülasyonunun bir sonucu olarak öne çıkıyor. Temmuz döneminde de benzer artışların bu sektörlerde gözlemlenmesi bekleniyor.

Teknoloji, ilaç ve hızlı tüketim ürünleri (FMCG) sektörlerinde ise zam kararları daha çok performansa dayalı yapılıyor. Özellikle küresel firmalar, çalışanlarına sundukları rekabetçi paketlerle dikkat çekerken, yerli firmalarda bu konuda hâlâ önemli bir maliyet-bütçe dengesi gözetiliyor.

Yabancı sermayeli şirketler, daha merkezi ve süreç odaklı karar alma yapıları sayesinde zam politikalarında daha öngörülebilir ve sistematik ilerliyor. Yerli firmalar ise esneklik gösterse de makro ekonomik belirsizlikler karşısında daha temkinli hareket ediyor.

Ara Zamlar Sadece Maaş Artışı Değil, Marka Stratejisidir

Ara zam dönemleri, şirketlerin yalnızca ücretlendirme politikalarını değil; aynı zamanda iç iletişim, çalışan bağlılığı ve işveren markası stratejilerini de yeniden kurgulama fırsatı sunar. Temmuz 2025, özellikle genç yetenekleri elde tutma ve iç motivasyonu koruma açısından önemli bir test süreci.

Araştırmalar, yalnızca parasal karşılıkların değil, aynı zamanda değer görme, saygı duyulma ve takdir edilme gibi duygusal ihtiyaçların da çalışanların kalıcılığı üzerinde etkili olduğunu ortaya koyuyor. Bu bağlamda Temmuz ara zamları, şirketlerin çalışanlarına “sizi önemsiyoruz” demesinin somut bir yolu hâline geliyor.

Şirketlerin bu süreci yalnızca bir İK operasyonu olarak değil, stratejik bir iletişim fırsatı olarak da değerlendirmesi gerekiyor. Çünkü bugün yapılan zamlar, yarının sadakatini ve bağlılığını şekillendiriyor.

Benzer içerikler için tıklayın.

Önceki Yazı

Suriyelilerin Geri Dönüş Eğilimleri Sosyal Deneyimlere Bağlı Hale Geldi

Sonraki Yazı

Şebekeden Bağımsız Yaşam: Yağmur Suyunu Arıtabilen Dağ Evi Casa Cosecha de Lluvia