Zorlu Enerji’nin Geleceğini Kadınlar Tasarlıyor

zorlu enerji

Zorlu Enerji, sektördeki “erkek egemen” algısını yıkmak ve geleceğin kadın liderlerini yetiştirmek için başlattığı programla, kurumsal sosyal sorumluluk ile işveren markası arasındaki çizgiyi ustaca birleştiriyor.

Günümüz pazarlama dünyasında markaların değeri artık sadece cirolarıyla veya teknolojik yatırımlarıyla ölçülmüyor. Tüketiciler ve potansiyel çalışanlar, markanın toplumsal cinsiyet eşitliği gibi kritik konularda nerede durduğuna ve taşın altına elini koyup koymadığına bakıyor. Zorlu Enerji, Turkishe ve YeniBirLider ortaklığıyla hayata geçirdiği “Liderlikte Kadın Yüz’ü” programıyla, bu beklentiye sadece bir “farkındalık projesi” ile değil, somut ve ölçülebilir bir “aksiyon planı” ile yanıt veriyor.

İstanbul’da lansmanı yapılan ve 18-30 yaş arası 100 genç kadını kapsayan bu 8 aylık maraton, markanın “Akıllı Hayat 2030” vizyonunun sahadaki en güçlü yansımalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Peki, bu proje marka iletişimi açısından bize ne anlatıyor?

zorlu enerji

Sektörel Algı Yönetimi ve Yetenek Mıknatısı Olmak

Enerji sektörü, küresel ölçekte olduğu gibi Türkiye’de de %12’lik kadın istihdam oranıyla geleneksel olarak “erkek işi” olarak kodlanmıştır. Zorlu Enerji, kurum içinde bu oranı %26’ya taşıyarak ve 2030 için %30 hedefi koyarak, rakiplerinden keskin bir şekilde ayrışıyor. Pazarlama perspektifinden bakıldığında bu program, Z kuşağı yetenekleri için güçlü bir İşveren Markası (Employer Branding) mesajı taşıyor. Genç kadın mühendis ve yönetici adaylarına verilen alt metin çok net: “Burası cam tavanların olduğu bir kurum değil; yeteneğin cinsiyeti olmadığına inanan, kariyer yolunuzu açan bir ekosistem.” Bu strateji, şirketin nitelikli insan kaynağına erişimini uzun vadede garanti altına alıyor.

Bir Eğitim Programından Fazlası: İnovasyon Ekosistemi Yaratmak

Projenin iletişimindeki en dikkat çekici katmanlardan biri de “girişimcilik” vurgusudur. Zorlu Enerji, katılımcıları sadece kendi bünyesine katacağı “çalışanlar” olarak görmüyor; onları sektörü dönüştürecek potansiyel “girişimciler” olarak konumlandırıyor. Program kapsamında sunulan Mini MBA içerikleri ve proje geliştirme süreçleri, markanın kendini sadece bir enerji sağlayıcısı değil, aynı zamanda bir inovasyon merkezi olarak konumlandırdığını gösteriyor. Genç kadınların geliştireceği projelerin yatırımcı ve mentor ağlarıyla buluşturulması, Zorlu Enerji’nin etki alanını şirket sınırlarının dışına taşıyarak tüm sektörü besleyen bir “okul” kimliği kazanmasını sağlıyor.

liderlikte kadın yüzü programı

Güç Birliği ve İtibar Transferi

Kurumsal iletişimde “kiminle yürüdüğünüz” en az “ne yaptığınız” kadar önemlidir. Zorlu Enerji’nin bu yolda tek başına yürümek yerine, kadın çalışmalarında uzmanlaşmış Turkishe ve liderlik ekosisteminin güçlü oyuncusu YeniBirLider ile iş birliği yapması stratejik bir tercihtir. Bu “Co-Branding” yaklaşımı, projenin şeffaflığını artırırken, partnerlerin itibarını projeye transfer ederek hedef kitle nezdinde güvenilirliği maksimize ediyor.

Sürdürülebilir Bir Liderlik Modeli

“Liderlikte Kadın Yüz’ü”, sosyal etkisi SROI (Sosyal Yatırımın Geri Dönüşü) modeliyle ölçülen, veriye dayalı ve ölçeklenebilir bir yapı sunuyor. Zorlu Enerji CEO’su Elif Yener’in liderliğinde yürütülen bu süreç, enerji dönüşümünün sadece paneller ve türbinlerle değil; kapsayıcı bir liderlik anlayışıyla mümkün olacağını kanıtlıyor. Marka, bu hamlesiyle enerjinin sadece prizden gelmediğini, asıl enerjinin “insan kaynağından” geldiğini tüm sektöre hatırlatıyor.

Marka Yönetimi hakkında daha fazla içeriğe ulaşmak için tıklayın.

Önceki Yazı

Ferrari ve San Pellegrino'dan Sözsüz İletişim Örneği

Sonraki Yazı

ABD Moda Sektöründe Kartlar Yeniden Dağıtılıyor